SÖZLERİN GÜCÜ
İnsanlar arasındaki ilişkiler bir bahçe gibidir. Bu
bahçeyi yeşerten de kurutan da bizim sözlerimizdir. Çünkü dilimiz, sadece
konuştuğumuz bir araç değil, kalbimizin aynasıdır. Ne söylüyorsak, aslında iç
dünyamızı da ortaya koyarız. İşte bu yüzden büyüklerimiz, "Gönül
bir sırça saraydır, kırılırsa yapılmaz." demişler. Gönül camdan
yapılmış koca bir saray gibidir: Çok güzel, çok kıymetli ama bir o kadar da
kırılgandır.
Günlük hayatımızda bunu her zaman hissediyoruz.
Mesela, okulda bir arkadaşımız yaptığı bir hatadan dolayı üzülmüşken ona,
"Sen zaten hep yanlış yapıyorsun!" dersek, onun gönlündeki sırça
saraya kocaman bir çatlak atmış oluruz. Oysa "Bu sefer olmadı ama bir dahaki
sefere daha iyisini yaparız." desek, ona güç verir, yanında olduğumuzu
hissettiririz.
Bir başka örnek: Diyelim ki teneffüste bir
arkadaşımız yeni bir şarkı söylüyor. Eğer hemen alay edersek, belki bir daha
cesaret edip şarkı bile söyleyemez. Ama "Ne güzel söyledin!" ya da
"Çok güzel bir melodi seçmişsin!" dersek, ona özgüven kazandırırız.
İşte dilimizin gücü burada ortaya çıkar: Bir sözcükle bir gönül yapar, bir
sözle bir gönül yıkabiliriz.
Türkiye Yüzyılı Maarif Eğitim Modeli
de bize tam bunu öğretiyor: Sadece bilgi sahibi olmak yetmez; bilgiyi güzel
ahlakla süslemeliyiz. Modelin temel hedeflerinden biri, öğrencilerin sadece
akademik başarıya değil, aynı zamanda yüksek bir karakter ve güçlü bir gönül
dünyasına sahip olmalarını sağlamaktır. Yani, derslerde başarılı olmak kadar,
arkadaşlarımıza karşı nazik, anlayışlı ve yapıcı bir dil kullanmak da çok
kıymetlidir.
Bugün sosyal medyada da sözlerin etkisini çok net
görebiliyoruz. Bir yorumla bir insanı mutlu etmek de mümkün, onu üzmek de. Bir
arkadaşının paylaşımının altına "Çok güzel olmuş, emeğine sağlık!"
yazdığında, ona moral verebilirsin. Ama kırıcı bir cümle yazarsan, onun gününü
mahvedebilirsin. Dilimizin bir "gönül inşa edicisi" olduğunu
unutmamalıyız.
Bazen de düşünmeden söylediğimiz sözler, yıllarca
unutulmaz. Bir öğretmenin öğrencisine söylediği "Sen çok zekisin,
çalışırsan harika işler yaparsın!" sözü, o öğrencinin hayat boyu kendine
güvenmesini sağlayabilir. İşte bu yüzden, dilimizi kullanırken dikkatli olmak,
her kelimemizi bir iyilik tohumu gibi görmek gerekir.
Dil, sadece konuşmak için değil, gönüllere dokunmak içindir. Her sözümüz bir
tuğla gibi ya bir dostluk köprüsü kurar ya da yıkıma sebep olur. Hayatımız
boyunca, hangi kelimeyi nereye koyduğumuza dikkat edersek, gönüllerden yükselen
güzel saraylar kurabiliriz.
Unutmayalım:
Gerçek başarı, sadece aklımızla değil, kalbimizle de doğru olanı
seçebilmektir.
Ve en güzel gönül sarayları, güzel sözlerle kurulur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder