25 Kasım 2020 Çarşamba

MUALLİMLERE / ÖĞRETMENLERE SELAM OLSUN

 

Muallim: Öğreten, talim eden, eğitici kimse…

İlmi taşıyan, ilmi aktaran, ilmi aşılayan manasına gelir muallim.

Öğretmen / muallim, sadece sağlam bilgilerle mücehhez olan değil, aynı zamanda bir ahlak abidesi olmak mecburiyetindedir.

Ahlak ise İnsanın doğuştan getirdiği veya sonradan kazandığı iyi tutum ve davranışların tümüdür. Öğretmen/muallim bu özellikleri insanlarda açığa çıkaran, yeni özellikler kazandıran, donatan ve talep edenleri(talebe) İyi-güzel olan bir yola sevk eden kişidir.

Okul / Öğretmen bir milletin en önemli kurum ve kişileridir. Çünkü tüm meslek gruplarına mensup olanları öğretmen/muallim yetiştirir.

Bu sorumluluk duygusuna sahip olmak esasında sadece muallimlerin değil, aynı zamanda tüm anne babaların da görevidir. Genç dimağları Ülkemize, İslam’a ve tüm insanlığa faydalı şekilde yetiştirmek topyekûn bir görev olarak telakki edilmelidir. Ancak en önemli görev onlara emanet edilen gençleri doğrudan yetiştiren öğretmenlerindir.

İradesini ve aklını özgürce kullanabilen, bilgiyi üretip meşru dairede kullanan; hakaret ve şiddete başvurmadan düşüncelerini dile getiren; mevki, makam, şöhret için gücün karşısında eğilmeden dik durabilen Öğretmenlere / Muallimlere Selam Olsun…

23 Kasım 2020 Pazartesi

ÖĞRETMENLER GÜNÜ

 Değerli öğretmen arkadaşlarım,  Hayata gözlerimizi açtığımızda ilk olarak ailemiz yanımızda olur. Ardından eğitim hayatımız başlar ve öğretmenimiz ile tanışırız, uzun yıllar süren eğitim süreci başlar. Her yıl 24 Kasım'da kutlanan öğretmenler günü, bu yıl covid - 19 tedbirleri dikkate alınarak çeşitli etkinliklerle kutlanacak.

Ülkemizde öğretmenler günü olarak 24 Kasım’ın seçilmesi elbette ki tesadüf değildir. Atatürk’ün Millet Mekteplerini açtığı ve başöğretmenliği kabul ettiği tarih 24 Kasım 1928’dir. Bu önemi sebebiyle 1981 yılından bu yana 24 Kasım, Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.

Değerli öğretmen arkadaşlarım,

Bir öğrencinin her anlamda iyi yetişmesi yıllar alan bir çabanın ve emeğin sonucudur. Güzel ahlakı, sevgiyi, saygıyı, doğruluğu, iyiliği, barışı ve bütün güzel şeyleri bir öğrencinin davranışlarına yansıtması yıllar süren bir çabanın sonucudur. Hiçbir başarı kolay elde edilmez. Çocuklarımızı en iyi şekilde yetiştirmenin, onları en güzel şekilde geleceğe hazırlamanın mücadelesinden asla taviz vermemeliyiz. Onlar bize milletimizin emanetleridirler. Her bir öğrencinin gelecekte değişik görev ve yetkilerde olacağını, değişik iş alanlarında çalışarak milletimize ve devletimize karşı sorumluluklarını yerine getirmeye çalışacağını düşünürsek, gelecekteki izlerimizin temeli bugünden atıldığını anlarız.

 Değerli öğretmen arkadaşlarım,

 Geçmişle gelecek arasına bir köprü vardır ve bu köprü öğretmenler sayesinde kurulur. Kadim medeniyetimizin, tarih ve kültür mirasımızın geleceğe taşınması biz öğretmenlerin azim ve kararlılığı sayesinde olacaktır. Medeniyetimizin tarih imbiğinden asırlarca damıtarak biriktirdiği maddi ve manevi değerlerimiz, biz, adanmış öğretmenler tarafından geleceğimizin teminatı olan sevgili gençlerimize en güzel şekil öğretilecek ve onların geleceği en iyi şekilde şekillendirmelerine yardımcı olacağı kanısındayım. Bu milletin değerleri yine bu milletin evlatları tarafından en iyi şekilde temsil edilecektir. Mazisinden güç alarak yetişen ve geleceği aydınlık bir neslin, insanlığa faydası dokunacak en işleri yapacağından hiç şüphem yoktur.

Değerli öğretmen arkadaşlarım,

Bir harf yükü bir dağ yükü gibidir. Bir harf için kırk yıl köle olunuyorsa elbette ki bir harfin yükü bir dağa eşdeğerdir. Harfte sembolleşen ilimdir, irfandır, erdemdir. Medeniyet de işte bu harfte gizlidir. Medeniyetin bütün yükü bir harfin omuzlarındaysa yine medeniyet bu harfi taşıyanların sırtındadır. O yüzden, sırtımızdaki yük sandığınızdan çok daha ağırdır.

Azimle, çabayla, sevgiyle, ilgiyle, bilgiyle, irfanla, kültürle insan yetiştiren, tüm zorluklar arasında iyi ki öğretmenim diyen onurlu öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutluyor, sizlerle bu onurlu mesleği icra etmekten onur duyuyorum.



14 Kasım 2020 Cumartesi

ASIMIN NESLİ, DİRİLİŞ NESLİ, BÜYÜK DOĞU GENÇLİĞİ

 

İDEAL GENÇLİK VE MEDENİYET TASAVVURU:

Genç: Yaşı ilerlememiş olan, ihtiyar karşıtı. Gelişmesini tamamlamamış olan. Gençlikteki güzelliklerini koruyan, dinç.  Zihin bakımından yeterince gelişmemiş, toy.

Gençlik: İnsan hayatının ergenlikle orta yaş arasındaki dönemi. Genç ve gençlik kelimelerinin anlamları hakkında hemen hemen herkesin zihninde bir karşılığı vardır mutlaka. Ancak, Türk Dil Kurumu Güncel Sözlüğü genç ve gençlik kelimelerinin karşılığını yukarıda alıntı yaptığım biçimde veriyor.

İnsanoğlunun varoluşundan günümüze değin peygamberlerin, kanaat önderlerinin, fikir adamlarının, düşünce kuruluşlarının ve siyasi akımların gençliğe dair tasavvurları olagelmiştir.

Maddi ve Manevi unsurları bünyesinde barındıran bir kavram olarak ‘‘Medeniyet’’; sınırları tam belli olmayan, tanımlaması zor olan bir yaşam, düşünce ve toplumsal değerler sistemidir. Her medeniyet zaman, insan, coğrafya vb. kendisine özgü şartlar altında oluşur.   Bu şartlar içerisindeki ‘‘insan’’ faktörü diğer faktörlere de ciddi etki eden önemli bir faktör olarak öne çıkmaktadır. Bir başka ifade ile nesiller benimseyeceği düşünce, değer ve davranış ile medeniyetin oluşumunda, yükselişinde ve gerileyişinde kilit konumdadır.

Medeniyetlerin kurulmasında, sürdürülmesinde ve gelişmesinde anahtar rol hiç şüphesiz ki genç bir nesildir. Toplumun dinamik gücü olan yeni nesiller, genç kuşaklar toplumu şekillendirmekte; gençlerin tesiriyle şekillenen toplumlar medeniyetleri şekillendirmektedir. Bu sebeple doğru bir gençlik inşasının geri dönüşü, bir medeniyetin doğuşu olacaktır. Medeniyet ve gençlik arasındaki bu bağlantının analiz edilmesi, medeniyet kurma gibi bir hedefi olan toplumların nelere ihtiyaç duyabileceğinin ve neler yapması gerektiğinin ortaya konulması açısından önem arz etmektedir.

 Bir toplumun, medeniyet inşa edebilmesi için gerek duyacağı unsurlara ve bunları sağlayacak niteliklere baktığımızda, bunların hepsinin öğrenilen veya kazanılan özellikler olduğu görülmektedir. Bu sebeple her hangi bir medeniyetin inşası, o medeniyeti meydana getirecek toplumun inşası ile başlamaktadır. Toplumun inşası ise onu değiştirecek, yapısına şekil verecek temel olan gençliğin inşası ile başlamaktadır. Dolayısıyla medeniyetin inşası, evvela gençliğin inşasıyla mümkün olabilecektir.

Medeniyet kuracak ve omuzlarında yükseltecek bir gençlik evvela kendisini, toplumunu, dünyayı ve ötesini bilmeli; kimliğini net bir şekilde tanımlamalıdır. Her alanda kendisini geliştirmeye çalışmalıdır. Toplumun sorunlarını kendi sorunları gibi görmeli; toplumuna faydalı olmayı istemelidir. Hayatı başka medeniyetlerin yönlendirmesiyle değil, okuyarak, araştırarak, gözlemleyerek ve tefekkür ederek yaşamalıdır. Şuurlu bir kişiliğe sahip olmalı, kimliği ve inançları doğrultusunda bir zevkleri ve tercihleri bulunmalıdır. En önemlisi de fert olarak yapıp ettiklerinin, devasa bir medeniyet havzasında küçük de olsa bir yerinin bulunduğunu unutmamalıdır. Topluma, geçmiş ve gelecek nesille, Allah’a karşı sorumlu olduğu şuurunu taşımalıdır. Çünkü inanmış fertler, inançlı bir genç nesli, inançlı bir gençlik imanlı bir medeniyeti ortaya çıkaracaktır.

Bu serencam içinde, Hz. İbrahim’in İsmail’i, Hz. Musa’nın Taha’sı, Hz. Muhammet (sav)’in Ashabı

Sufası Mehmet Akif Ersoy’un büyük ümitler beslediği “Asım’ın Nesli”, Üstat Necip Fazıl’ın Büyük Doğu ve Sezai Karakoç’un Diriliş Nesli.

Medeniyetimizin ve ülkemizin münevverlerinden üçünün ideal gençliklerinin özelliklerini belirtmeye gayret ettim.

ASIMIN NESLİNİN ÖZELLİKLERİ:

1.      Asım, bir insanda olması gereken tüm erdemlere bürünmüş olan, duruşu ve ahlakıyla örnek bir genç olarak anlatılmıştır.

2.      Asım ürkek, korkak ve çekingen değil, mücadeleci bir karakterdir.

3.      Asımın nesli güvenilen ve emanete sadık olandır.

4.      Asımın nesli sosyal olaylara duyarlı, komşu haklarına saygılı olandır.

5.      Asımın nesli geleceğin müjdeleyicisidir.

6.      Asım nesli istikbali münevver olan nesildir. İstikbal Asımın nesline ram olacaktır.

7.      Asımın nesli, her şey kötüye giderken, insanlar hissizleşmişken;  karanlığın aydınlanacağını söyleyendir.

8.      Azim ile çalışmak, ümitsizliğe kapılmamak, Allah’ın yardımından ümit kesmemek, Kuranı benliğe sindirerek yaşamak, Ecnebi memleketlerin kötü olan örfünü, inancını ve ahlakını değil, sadece ilmini almak Asımın neslinin temel görevidir.

9.      Asım öncelikle tarihiyle, kültürüyle, toplumuyla ve diniyle barışık olacaktır.

10.  Asımın nesli durumdan vazife çıkarandır.

11.  Asımın nesli çok okuyan, edebiyatla ilgilenen, sporla meşgul olandır.

12.  Asımın nesli ilim için hicret edendir. (yeryüzü coğrafyasına)

13.  Asımın nesli ilmi doğu toplumunu uyandırmak ve kalkındırmak için tahsil edendir.

14.  Asımın nesli bilim ve teknolojiyi takip edendir.

15.  Asımın nesli, eylemci, kavgacı ve aktivisttir.

16.  Hıristiyan Batının baskı ve tahakküme karşı milletin ve dinin istiklâlini savunacak, namusunu koruyacak, gerekirse bunlar için canının bile feda edebilecektir.

17.  Asımın nesli zulme ve emperyalizme karşı çıkandır.

18.  Asım’ın nesli, ahlaklı, erdemli, bilgili; kendisinde güzel ve kahramanca özellikleri barındıran bir genç modelidir.

19.  Asım üzerinden Müslüman gençlik idealize edilmiştir.

20.  Asımın Nesli, davetçidir. İlhamını doğrudan kurandan alıp çağın idrakine İslamiyeti söyletendir

21.  Asımın Nesli Kurana sadık, İslam’a gönülden bağlı olmalıdır.

22.  Asımın nesli Kuranı hurafelerden arınmış bir şekilde anlar, bu anlamanın statik değil, gelişen bilgiyle yoğrularak dinamik bir karakter arz eder.

23.  Asımın nesli Kuranı doğru dürüst anlayan ve hakkıyla yaşayandır.

24.  Asımın nesli tevekkül sahibi, lakin miskin ve tembel olan değildir.

25.  Asımın nesli iman, irfan, fazilet ve bilgi ile donanmış; karakterli, ahlaklı, kişilikli; vatanına, milletine ve dinine sahip çıkan, dahası bunları yüceltmek için tüm imkânlarını seferber eden bir gençliktir.

26.  Necip Fazıl’ın yarım asır boyunca çileyle ördüğü

 “BÜYÜK DOĞU GENÇLİĞİNİN ÖZELLİKLERİ”,

1.      ‘’ Zaman bendedir ve mekân bana emanettir!” şuurunda bir gençlik…

2.      Kökü ezelde ve dalı ebette bir sistemin aşkına, vecdine, diyalektiğine, estetiğine, irfanına, idrakine sahip bir gençlik...

3.      Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, öcünün davacısı bir gençlik...

4.       Halka değil hakka inanan, meclisinin duvarında “hakimiyet hakkındır” düsturuna hasret çeken, gerçek adaleti bu inanışta ve halis hürriyeti hakka kölelikte bulan bir gençlik…

5.        “Kim var!” diye seslenilince, sağına ve soluna bakınmadan, fert fert “ben varım!” cevabını verici, her ferdi “benim olmadığım yerde kimse yoktur!” duygusuna sahip bir dava ahlâkını pırıldatıcı bir gençlik... ‘

 Sezai Karakoç’ un yeni, büyük bir medeniyet tasavvuruna sahip “Diriliş Nesli”

 DİRİLİŞ NESLİNİN ÖZELLİKLERİ:

1-Yeni insan tipidir, dünyayı yeniden kurandır.

2-Allah’ın yeryüzündeki halifesidir, Allah adına iş yapar.

3-Allah’a bağlanarak özgürleşendir. Putlaştırmanın her türlüsüne karşıdır. Put kırıcıdır.

4-Adildir, zalim olamaz ve zulme kendinden olsa dahi pirim vermez.

5-Maddeci değildir, ruha önem verir.

6-Akıllıdır ve fakat aklı putlaştırmaz.

7-Tarihi yeniden yorumlayandır.

8-Dünya-ahiret dengesini kurandır.

9-Vecd ve coşku insanıdır. Kuru ve asık suratlı değildir.

10-Alçak gönüllüdür.

11-Klişeci değil, özcüdür. Lafızcı değil, anlamcıdır.

12-Zandan kaçınır, tahmin yürütmez.

13-Uyumludur, retçi değildir.

14-Tövbe eridir.

15-Yozlaşamaya karşıdır.

16-Diri ve dirilticidir, donuk ve statik değildir.

17-Hakikat arayıcısıdır.

18-Ezberci değildir.

19-Kadere inanır.

20-Kritik onda gözlemdir yani bir şeye tam emin olduktan sonra karar verir.

21-Objektiftir.

22-Benlik pürüzüne takılmaz.

  Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın Milli Görüş Gençliği, Merhum Yazıcıoğlu’nun Nizami âlem gençliği ve Anadolu’ da tüm zorluklara rağmen nice kanaat önderinin yetiştirdiği nice genç değer.