İDEAL GENÇLİK VE MEDENİYET TASAVVURU:
Genç: Yaşı ilerlememiş olan, ihtiyar karşıtı. Gelişmesini
tamamlamamış olan. Gençlikteki güzelliklerini koruyan, dinç. Zihin bakımından yeterince gelişmemiş, toy.
Gençlik: İnsan hayatının ergenlikle orta yaş arasındaki
dönemi. Genç ve gençlik kelimelerinin anlamları hakkında hemen hemen herkesin
zihninde bir karşılığı vardır mutlaka. Ancak, Türk Dil Kurumu Güncel Sözlüğü
genç ve gençlik kelimelerinin karşılığını yukarıda alıntı yaptığım biçimde
veriyor.
İnsanoğlunun varoluşundan günümüze değin peygamberlerin,
kanaat önderlerinin, fikir adamlarının, düşünce kuruluşlarının ve siyasi
akımların gençliğe dair tasavvurları olagelmiştir.
Maddi ve Manevi unsurları bünyesinde barındıran bir kavram
olarak ‘‘Medeniyet’’; sınırları tam belli olmayan, tanımlaması zor olan bir
yaşam, düşünce ve toplumsal değerler sistemidir. Her medeniyet zaman, insan,
coğrafya vb. kendisine özgü şartlar altında oluşur. Bu
şartlar içerisindeki ‘‘insan’’ faktörü diğer faktörlere de ciddi etki eden
önemli bir faktör olarak öne çıkmaktadır. Bir başka ifade ile nesiller
benimseyeceği düşünce, değer ve davranış ile medeniyetin oluşumunda,
yükselişinde ve gerileyişinde kilit konumdadır.
Medeniyetlerin kurulmasında, sürdürülmesinde ve gelişmesinde anahtar
rol hiç şüphesiz ki genç bir nesildir. Toplumun dinamik gücü olan yeni
nesiller, genç kuşaklar toplumu şekillendirmekte; gençlerin tesiriyle
şekillenen toplumlar medeniyetleri şekillendirmektedir. Bu sebeple doğru bir
gençlik inşasının geri dönüşü, bir medeniyetin doğuşu olacaktır. Medeniyet ve
gençlik arasındaki bu bağlantının analiz edilmesi, medeniyet kurma gibi bir
hedefi olan toplumların nelere ihtiyaç duyabileceğinin ve neler yapması
gerektiğinin ortaya konulması açısından önem arz etmektedir.
Bir toplumun, medeniyet inşa edebilmesi için
gerek duyacağı unsurlara ve bunları sağlayacak niteliklere baktığımızda,
bunların hepsinin öğrenilen veya kazanılan özellikler olduğu görülmektedir. Bu sebeple her hangi bir medeniyetin
inşası, o medeniyeti meydana getirecek toplumun inşası ile başlamaktadır.
Toplumun inşası ise onu değiştirecek, yapısına şekil verecek temel olan
gençliğin inşası ile başlamaktadır. Dolayısıyla medeniyetin inşası, evvela
gençliğin inşasıyla mümkün olabilecektir.
Medeniyet kuracak ve omuzlarında yükseltecek bir gençlik
evvela kendisini, toplumunu, dünyayı ve ötesini bilmeli; kimliğini net bir
şekilde tanımlamalıdır. Her alanda kendisini geliştirmeye çalışmalıdır.
Toplumun sorunlarını kendi sorunları gibi görmeli; toplumuna faydalı olmayı
istemelidir. Hayatı başka medeniyetlerin yönlendirmesiyle değil, okuyarak,
araştırarak, gözlemleyerek ve tefekkür ederek yaşamalıdır. Şuurlu bir kişiliğe
sahip olmalı, kimliği ve inançları doğrultusunda bir zevkleri ve tercihleri
bulunmalıdır. En önemlisi de fert olarak yapıp ettiklerinin, devasa bir
medeniyet havzasında küçük de olsa bir yerinin bulunduğunu unutmamalıdır.
Topluma, geçmiş ve gelecek nesille, Allah’a karşı sorumlu olduğu şuurunu
taşımalıdır. Çünkü inanmış fertler, inançlı bir genç nesli, inançlı bir gençlik
imanlı bir medeniyeti ortaya çıkaracaktır.
Bu serencam içinde, Hz. İbrahim’in İsmail’i, Hz. Musa’nın
Taha’sı, Hz. Muhammet (sav)’in Ashabı
Sufası Mehmet Akif Ersoy’un büyük ümitler beslediği “Asım’ın
Nesli”, Üstat Necip Fazıl’ın Büyük Doğu ve Sezai Karakoç’un Diriliş Nesli.
Medeniyetimizin ve ülkemizin münevverlerinden üçünün ideal
gençliklerinin özelliklerini belirtmeye gayret ettim.
ASIMIN NESLİNİN ÖZELLİKLERİ:
1.
Asım,
bir insanda olması gereken tüm erdemlere bürünmüş olan, duruşu ve ahlakıyla örnek
bir genç olarak anlatılmıştır.
2.
Asım
ürkek, korkak ve çekingen değil, mücadeleci bir karakterdir.
3.
Asımın
nesli güvenilen ve emanete sadık olandır.
4.
Asımın
nesli sosyal olaylara duyarlı, komşu haklarına saygılı olandır.
5.
Asımın
nesli geleceğin müjdeleyicisidir.
6.
Asım
nesli istikbali münevver olan nesildir. İstikbal Asımın nesline ram olacaktır.
7.
Asımın
nesli, her şey kötüye giderken, insanlar hissizleşmişken; karanlığın aydınlanacağını söyleyendir.
8.
Azim
ile çalışmak, ümitsizliğe kapılmamak, Allah’ın yardımından ümit kesmemek,
Kuranı benliğe sindirerek yaşamak, Ecnebi memleketlerin kötü olan örfünü,
inancını ve ahlakını değil, sadece ilmini almak Asımın neslinin temel
görevidir.
9.
Asım
öncelikle tarihiyle, kültürüyle, toplumuyla ve diniyle barışık olacaktır.
10. Asımın nesli durumdan vazife
çıkarandır.
11. Asımın nesli çok okuyan, edebiyatla
ilgilenen, sporla meşgul olandır.
12. Asımın nesli ilim için hicret
edendir. (yeryüzü coğrafyasına)
13. Asımın nesli ilmi doğu toplumunu
uyandırmak ve kalkındırmak için tahsil edendir.
14. Asımın nesli bilim ve teknolojiyi
takip edendir.
15. Asımın nesli, eylemci, kavgacı ve
aktivisttir.
16. Hıristiyan Batının baskı ve tahakküme
karşı milletin ve dinin istiklâlini savunacak, namusunu koruyacak, gerekirse
bunlar için canının bile feda edebilecektir.
17. Asımın nesli zulme ve emperyalizme
karşı çıkandır.
18. Asım’ın nesli, ahlaklı, erdemli,
bilgili; kendisinde güzel ve kahramanca özellikleri barındıran bir genç modelidir.
19. Asım üzerinden Müslüman gençlik
idealize edilmiştir.
20. Asımın Nesli, davetçidir. İlhamını
doğrudan kurandan alıp çağın idrakine İslamiyeti söyletendir
21. Asımın Nesli Kurana sadık, İslam’a
gönülden bağlı olmalıdır.
22. Asımın nesli Kuranı hurafelerden
arınmış bir şekilde anlar, bu anlamanın statik değil, gelişen bilgiyle
yoğrularak dinamik bir karakter arz eder.
23. Asımın nesli Kuranı doğru dürüst
anlayan ve hakkıyla yaşayandır.
24. Asımın nesli tevekkül sahibi, lakin
miskin ve tembel olan değildir.
25. Asımın nesli iman, irfan, fazilet ve
bilgi ile donanmış; karakterli, ahlaklı, kişilikli; vatanına, milletine ve
dinine sahip çıkan, dahası bunları yüceltmek için tüm imkânlarını seferber eden
bir gençliktir.
26. Necip Fazıl’ın yarım asır boyunca
çileyle ördüğü
“BÜYÜK DOĞU GENÇLİĞİNİN ÖZELLİKLERİ”,
1.
‘’
Zaman bendedir ve mekân bana emanettir!” şuurunda bir gençlik…
2.
Kökü
ezelde ve dalı ebette bir sistemin aşkına, vecdine, diyalektiğine, estetiğine,
irfanına, idrakine sahip bir gençlik...
3.
Dininin,
dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, öcünün davacısı bir
gençlik...
4.
Halka değil hakka inanan, meclisinin duvarında
“hakimiyet hakkındır” düsturuna hasret çeken, gerçek adaleti bu inanışta ve
halis hürriyeti hakka kölelikte bulan bir gençlik…
5. “Kim var!” diye seslenilince, sağına ve soluna
bakınmadan, fert fert “ben varım!” cevabını verici, her ferdi “benim olmadığım
yerde kimse yoktur!” duygusuna sahip bir dava ahlâkını pırıldatıcı bir
gençlik... ‘’
Sezai Karakoç’ un
yeni, büyük bir medeniyet tasavvuruna sahip “Diriliş Nesli”
DİRİLİŞ NESLİNİN ÖZELLİKLERİ:
1-Yeni insan tipidir, dünyayı yeniden kurandır.
2-Allah’ın yeryüzündeki halifesidir, Allah adına iş yapar.
3-Allah’a bağlanarak özgürleşendir. Putlaştırmanın her
türlüsüne karşıdır. Put kırıcıdır.
4-Adildir, zalim olamaz ve zulme kendinden olsa dahi pirim
vermez.
5-Maddeci değildir, ruha önem verir.
6-Akıllıdır ve fakat aklı putlaştırmaz.
7-Tarihi yeniden yorumlayandır.
8-Dünya-ahiret dengesini kurandır.
9-Vecd ve coşku insanıdır. Kuru ve asık suratlı değildir.
10-Alçak gönüllüdür.
11-Klişeci değil, özcüdür. Lafızcı değil, anlamcıdır.
12-Zandan kaçınır, tahmin yürütmez.
13-Uyumludur, retçi değildir.
14-Tövbe eridir.
15-Yozlaşamaya karşıdır.
16-Diri ve dirilticidir, donuk ve statik değildir.
17-Hakikat arayıcısıdır.
18-Ezberci değildir.
19-Kadere inanır.
20-Kritik onda gözlemdir yani bir şeye tam emin olduktan
sonra karar verir.
21-Objektiftir.
22-Benlik pürüzüne takılmaz.
Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın Milli
Görüş Gençliği, Merhum Yazıcıoğlu’nun Nizami âlem gençliği ve Anadolu’ da tüm
zorluklara rağmen nice kanaat önderinin yetiştirdiği nice genç değer.