21 Nisan 2025 Pazartesi

GELECEĞE AÇILAN KANATLAR

KÖKLERDEN GELEN GÜÇ, GELECEĞE AÇILAN KANATLAR

İnsan, doğduğu topraklardan sadece bir beden taşımaz; ruhunda da köklü bir hikâye taşır. Bizler, tarihin derinliklerinden süzülüp gelen bir medeniyetin çocuklarıyız. O yüzden bir bayram sabahında içimizi kaplayan sevinç de, bir iftar sofrasında paylaştığımız ekmeğin bereketi de yalnız bugünün değil, yüzyılların hatırasıdır. Dede Korkut’un hikâyelerinde bulduğumuz bilgelik, Nasrettin Hoca’nın fıkralarında duyduğumuz gülümseyen derinlik ve Çanakkale’de toprağa düşen her adımın ardındaki sonsuz vatan sevgisi, hepimizin kalbine kök salmış değerlerdir.

Bu köklerdir ki bizi ayakta tutar, fırtınalı zamanlarda bile savrulmadan ilerlememizi sağlar. Bir ağacın kökleri ne kadar derindeyse, dalları da o kadar yükseklere ulaşır. Bizim geçmişimiz de böyle güçlüdür. Çünkü bizler, sadece hatıraları değil; o hatıraların taşıdığı iradeyi, ahlâkı ve umudu bugüne taşıyoruz.

Ancak yalnızca geçmişin mirasını korumak yetmez. Türkiye Yüzyılı Maarif Eğitim Modeli bize yeni bir ufuk gösteriyor: Geçmişten aldığımız ilhamla geleceğe yön vermek. Bugün artık gençlerimiz, atalarının hayallerini kendi ufuklarına taşıyor. TEKNOFEST’te gökyüzüne uzanan hayalleriyle insansız hava araçları tasarlıyor, robot yarışmalarında kendi zekâlarını konuşturuyorlar. Bilim olimpiyatlarında ülkemizi gururla temsil eden öğrenciler, matematikten fiziğe, biyolojiden kimyaya uzanan bilgi köprüleri kuruyor.

Bir elinde gelenekten aldığı değeri, diğer elinde bilim ve teknolojinin sunduğu yenilikleri tutan gençler olmayı hedefliyoruz. Çünkü biliyoruz ki, köklerinden kopmadan büyüyen bir nesil, dünyanın en sağlam köprüsünü kurar: Geçmiş ile gelecek arasında.

Bu yolculukta senden beklenen, bilgiyi yalnızca ezberlemek değil; onu kendi hayatına anlam katacak şekilde yoğurmandır. Okuduklarınla düşünmeli, düşündüklerinle hissetmeli, hissettiklerinle de dünyaya yeni bir iz bırakmalısın. Sorgulamalı, araştırmalı, üretmeli ve her adımda kendi yüreğinin sesine kulak vermelisin. Çünkü bilgi ezberlendiğinde değil, yaşandığında gerçek anlamına kavuşur.

Bir kitap, bazen bir kapıdır; bazen bir yol arkadaşı. Şimdi bu satırlarda, geçmişin sessiz ama güçlü nefesini hissedecek, geleceğin seni bekleyen parlak sokaklarına doğru yürüyeceksin. Belki bir hikâyede sabrın ne demek olduğunu anlayacak, belki bir denemede kendine yeni sorular soracak, belki de bir cümlede, hayat boyu unutamayacağın bir ilham bulacaksın.

Unutma, rüyaların büyüklüğü kadar, köklerinin sağlamlığı önemlidir. Hayal kurmaktan korkma; ama o hayallerin altına emeğini, bilgini ve inancını da koymayı unutma.

Bugün bir Türk genci, Ay'a gitme projelerinde çalışıyorsa, kendi otomobilini üretiyorsa, yerli yazılımlar geliştiriyorsa; bu, hem geçmişin hem de geleceğin ellerinden tutabildiği içindir. Sana da düşen görev, hayallerini yalnızca düşünmekle bırakmayıp onları emekle yoğurmak ve dünyayı güzelleştirecek bir adım atmaktır.

Şimdi, yeni bir yolculuğa başlıyorsun.
Köklerini unutmadan yürüyeceğin, kanatlarınla gökyüzünü keşfedeceğin bir yolculuk...
Ve unutma: Gerçek kahramanlar, sadece dünyayı değiştirenler değil, kendi yüreklerinde de bir ışık yakabilenlerdir.

Kalbinde taşıdığın sevgi, aklında büyüttüğün fikir ve ruhunda koruduğun umutla,
geleceğin yolları sana açık olsun.

İyi yolculuklar…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder