25 Şubat 2025 Salı

VEFALI KOMŞU

 

VEFALI KOMŞU

Akşamın huzurlu sessizliği, evin içinde tatlı bir sohbetle bozuluyordu. Gün boyu koşturan aile bireyleri, akşam namazını kıldıktan sonra bir araya geliyor, seccadelerin üzerinde oturarak günün değerlendirmesini yapıyorlardı. Bu sohbetler, evin en sevilen alışkanlıklarından biri olmuştu. Babalarının başlattığı bu güzel gelenek, herkesin gün içinde yaptıklarını fark etmesini sağlıyor, aile bağlarını daha da güçlendiriyordu. Küçük büyük herkes, gün içinde yaşadıklarını anlatırken birbirlerine daha da yakınlaşıyorlardı.

O akşam, babaları sohbet sırasında aniden sordu: "Ömer amcanızla Selvi teyzenizin kapısını çalıp hâllerini hatırlarını soruyorsunuz değil mi?"

Bu soru bir anlık sessizliğe neden oldu. Herkes birbirine bakarak düşündü. Uzun zamandır görmedikleri yaşlı komşularını hatırladılar. Ömer amca ve Selvi teyze, çocukları başka şehirde yaşadığı için yalnız kalmışlardı. Günlük telaşlar içinde onlara uğramayı unuttuklarını fark edince içlerini hafif bir mahcubiyet kapladı.

Babaları devam etti: "Komşu hakkı büyüktür. Onların bize ihtiyacı olduğu zaman yanlarında olmak gerekir. Bazen sadece bir selam vermek, bir poşet taşımak ya da bir tas sıcak çorba götürmek bile onları mutlu etmeye yeter. Peygamber Efendimiz de komşuya iyi davranmayı öğütlemiştir. Bizim için küçük bir iyilik, onlar için büyük bir anlam taşıyabilir."

Bu sözler herkesin içini ısıttı. Hemen harekete geçmeye karar verdiler. Anneleri mutfağa girip birbirinden güzel yemekler pişirmeye başladı. Çocuklar ise büyük bir heyecanla kaplarını hazırladı. Nihayet yemekler hazır olduğunda, büyük bir özenle paketleyip yola koyuldular.

Soğuk akşam havasında yürürken içlerinde tuhaf bir sevinç vardı. Yaptıkları şeyin küçücük bir iyilik olduğunu biliyorlardı ama bunun Ömer amca ve Selvi teyze için ne kadar kıymetli olacağını tahmin edebiliyorlardı.

Ömer amcanın kapısını tıklattıklarında içeriden nazik bir ses duyuldu: "Kim o?"

Kapıyı açtıklarında, yaşlı çiftin gözlerindeki şaşkınlık ve sevinç her şeyi anlatıyordu. "Sizi çok özledik," dedi Selvi teyze gülümseyerek. Ömer amca ise onları içeri buyur ederken gözleri dolmuştu. Çocuklar yemekleri masaya bırakırken, Selvi teyze ellerini dua eder gibi açarak, "Ne iyi ettiniz de geldiniz, evladım," dedi. Ömer amca da "Allah razı olsun evlatlarım, yalnız olmadığımızı hissettirdiniz bize," diyerek minnettarlığını dile getirdi.

O an, iyilik yapmanın insanın içini nasıl sıcacık hissettirdiğini bir kez daha anladılar. Eve dönerken içlerinde büyük bir huzur vardı. Günün değerlendirmesini yaparken fark etmişlerdi ki, bazen en küçük şeyler bile bir başkasının dünyasında büyük mutluluklara vesile olabilirdi.

Ve işte o gün, ailece akşam sohbetlerinin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anlamışlardı. Artık her akşam, sadece kendi hayatlarını değil, etraflarındaki insanları da düşünüyor, yardımlaşmanın ve paylaşmanın huzurunu yaşıyorlardı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder