KELİMELERLE DOST OLMAK
Vaktiyle insan kaderiyle
mücadele ederdi. Hayatın çetin yollarında sınanır, düşer, kalkar, yeniden
başlardı. Şimdi ise kavga başka bir yerde; artık insan, kelimelerle savaşıyor.
Fakat bu, kazanılması gereken bir savaş değil, kelimelerle kurulması gereken bir
dostluk...
Kelimeler, insanın
düşüncelerini şekillendiren aynalardır. Konuştuğumuz her cümlede, yazdığımız
her satırda biz varız. Ama ne hazindir ki, günümüz insanı kelimeleri
yitirmekte. Sözcükler azalıyor, derin anlamlar yüzeyselleşiyor, düşünceler
zayıflıyor. Kitapların dünyasına dalmayan bir zihin, kelimelerin büyüsünü nasıl
keşfedebilir?
Oysa ki ‘kelime insanın ruhudur.’ Bir insan ne
kadar çok kelimeye sahipse, düşünce dünyası da o kadar geniştir. Maarif Eğitim
Modeli de tam olarak bunu amaçlar: Öğrencileri
ezberci değil, düşünen; kuru bilgiyle değil, anlam derinliğiyle yetiştirmek.
Çünkü düşüncenin temeli, kelimeleri doğru anlamaktan ve onları bilinçli
kullanmaktan geçer.
Bugün kelimeler yorgun,
cümleler eksik… Sosyal medyada kısa kelimeler, hızlı mesajlar, derinliksiz
ifadeler, insanın diline sirayet eden bir sığlık oluşturuyor. İnsanlar artık
anlatmak yerine susmayı, düşünmek yerine hızlıca geçmeyi tercih ediyor. Oysa
kelimelerin kaybolması, düşüncenin de eksilmesi demektir.
Büyük şairler ve
düşünürler, kelimelerin gücünü en iyi bilenlerdi. Mehmet Akif Ersoy, her
dizesinde kelimenin en saf, en güçlü hâlini kullanarak hisleri ruhlara işledi. "Söz ola kese savaşı, söz ola kestire
başı" diyen Yunus Emre, kelimenin gücünün bir kılıçtan dahi keskin
olabileceğini anlatır. Peki, bizler bu kelime mirasına ne kadar sahibiz?
Bir kitap sayfasını
çevirmeden, bir kelimenin anlamında derinleşmeden, bir cümlede düşünceyi
hissetmeden konuşmak neye yarar? Maarif Eğitim Modeli tam da burada devreye
girer. Ezber değil, idrak; kuru bilgi değil, düşünce zenginliği hedeflenir. Çünkü
geleceği inşa etmek, ancak kelimelerin anlamını kavrayabilen bilinçli
bireylerle mümkündür.
Kelimelerle savaşmayalım,
onları tüketmeyelim. Onları sevelim, anlayalım, koruyalım. Kelimelerle dost
olan bir insan, düşünceleriyle de dost olur. Ne kadar kelime bilirsek, o kadar
derin düşünür, o kadar güzel anlatırız.
Özdemir Asaf’ın şu
dizeleri belki de her şeyi özetliyor:
"Sana
kelimeler bıraktım,
Beni
iyi anla diye...
Herkesin
bildiği kelimeler,
Bambaşka
anlatır seni bana diye..."
Öyleyse, kelimelerle
barışalım. Kitapları hayatımızın bir parçası yapalım, okuduklarımızı anlamaya
çalışalım, yazarken ve konuşurken kelimelerimizi özenle seçelim. Maarif Eğitim
Modeli'nin de bize kazandırmak istediği bilinç budur: Anlamı kavrayarak
öğrenmek ve öğrendiğini hayata yansıtmak.
Unutmayalım ki, kelimeler
yalnızca harflerden ibaret değildir. Onlar bizim kimliğimiz, düşüncemiz, duygularımız,
hayallerimizdir. Kelimelerle dost olmak, aslında kendimizi keşfetmektir. Ve
kendini keşfeden insan, dünyayı da daha iyi anlar, daha güzel bir gelecek inşa
eder.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder