6 Şubat 2025 Perşembe

MEKTEBİN SULTAN MÜDİRESİ

 MEKTEBİN SULTAN MÜDİRESİ

Kışın sert soğuğu Bozkır'ın köylerini kuşatmıştı. Kışın yağan kar, Bozkır'daki yaşamı olumsuz hale getirmiş, hayatı zorlaştırmıştı. Henüz gün doğmadan, karanlığın içinde yalnızca birkaç evden yayılan ışık seçiliyordu. O ışıklardan biri de Sultan’ın evinden geliyordu. Küçük yaşlardan itibaren öğrenmeye meraklı olan Sultan, soğuğa aldırmadan gaz lambasının ışığında kitaplarını okurdu. O, sadece kendi hayatını değil, çevresindekilerin hayatını da değiştirmeye kararlı, azimli bir çocuktu.

Bozkır’ın küçük bir köyünde dünyaya gelen Sultan, ilkokulu burada okudu. Köydeki imkânsızlıklar, onun eğitim azmini kırmak yerine daha da güçlendirdi. Geleneklerin sıkı sıkıya bağladığı bu coğrafyada, bir kız çocuğunun büyük hayaller kurması kolay değildi. Ama Sultan, hayallerinin peşinden gitmekten asla vazgeçmedi. Eğitim onun için yalnızca bir zorunluluk değil, bir özgürlük yoluydu. Ailesi ve köy halkı, onun okumasına pek sıcak bakmasa da Sultan, her engeli aşarak üniversiteye gitmeyi başardı. İstanbul’un kalabalık caddelerinde, bambaşka bir hayatın içine dâhil oldu ve öğretmenlik mesleğini büyük bir aşkla benimsedi.

Mesleğe adım attığı ilk günden itibaren, öğrencilerine yalnızca bilgi aktarmakla kalmadı; onlara umut, cesaret ve inanç aşıladı. Onların geleceği için gece gündüz demeden çalıştı. Zamanla başarısı dikkat çekti ve yönetici pozisyonlarına yükseldi. Artık sadece bir öğretmen değil, eğitime yön veren bir liderdi. Öğrencileri için yeni fırsatlar yaratmaya özen gösterdi. Yurt dışı eğitim projeleri geliştirdi, onları farklı kültürlerle buluşturmak için uluslararası programlara katılmalarını sağladı. Okulda sanat, spor ve bilim alanlarında çeşitli etkinlikler düzenleyerek her öğrencinin yeteneğini keşfetmesine ve geliştirmesine katkıda bulundu. Ders saatleri dışında öğrencilerine ekstra zaman ayırarak, onların kişisel gelişimlerini yakından takip etti.

Sultan, işinde olduğu kadar özel hayatında da disiplinli ve sorumluluk sahibiydi. Sabahın erken saatlerinde kalkıyor, önce evini toparlıyor, ardından büyük bir titizlikle işine hazırlanıyordu. Dış görünümüne önem veriyor, özenle seçtiği kıyafetleriyle her zaman zarif ve kendinden emin bir duruş sergiliyordu. Çevresiyle güçlü iletişim kuruyor, herkesin gönlünü kazanıyordu. Ancak zaman zaman sert mizaçlı ve duygusal tepkiler veren yönüyle de tanınıyordu. Merhametli olduğu kadar, gerektiğinde sert olabilen bir karaktere sahipti.

Sultan, makamından çok okul koridorlarında, öğretmen odasında ve sınıflarda vakit geçirirdi. Öğretmenlerini, öğrencilerini, velilerini ve personelini dinleyerek onlara güven verirdi. Olumlu bir okul iklimi oluşturmayı hedeflerdi. Öğretmenlerinin potansiyelini en iyi şekilde ortaya koyabilmeleri için onları motive ederdi.

Evliliği ise onun için ayrı bir mücadele alanıydı. Eşiyle zaman zaman meslekleri nedeniyle rekabete girse de sevgi ve saygıyı hep ön planda tutarak bu zorlukların üstesinden gelmeye çalışıyordu. Hem iyi bir yönetici hem de sevgi dolu bir anne ve eş olabilmek için büyük çaba harcıyordu. İki kızına güçlü bir gelecek sunmak, onları en iyi şekilde yetiştirmek için gecesini gündüzüne katıyordu. Onların eğitim alması, özgüvenli ve başarılı bireyler olarak yetişmesi Sultan’ın en büyük hayaliydi. Çalıştıkça yorulduğu anlar oluyordu ama annelik içgüdüsü, çocuklarının geleceği için durmadan çırpınan yüreğini hep diri tutuyordu.

Sultan’ın hikâyesi, küçük bir köyde başlayıp büyük şehirlerde şekillenen bir başarı öyküsüydü. O, yalnızca kendi kaderini değiştirmekle kalmıyor, dokunduğu herkesin hayatına ışık oluyordu. Bugün yetiştirdiği öğrenciler ve güçlü bireyler olarak hayata hazırladığı kızları, onun izinden yürümeye devam ediyordu. Sultan’ın açtığı yollar, sadece onun değil, ona inanan herkesin başarısını simgeliyordu. Sultan, çalışkanlığı, azmi ve sevgisiyle "Mektebin Sultan Müdiresi" unvanını hak etmiş bir kadındı. Bu hikâye, sadece bir kadının başarısını değil, aynı zamanda eğitim ve azmin gücünü de anlatmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder