TÜRK KÜLTÜRÜNDE MİSAFİRLİĞİN YERİ VE
ÖNEMİ
Misafirlik, Türk kültüründe çok özel bir yere sahiptir. Bizim toplumumuzda
misafir, adeta bir bereket ve mutluluk kaynağı olarak görülür. Eskiler, "Misafir kısmetiyle gelir"
derken aslında hem misafirin getirdiği sevinci hem de paylaşmanın getirdiği
bereketi anlatmışlardır.
Türkler, Orta Asya bozkır hayatında misafirperverliği önemli bir erdem
olarak görülerdi. Göçebe yaşam tarzı nedeniyle her an bir misafir ağırlamak söz
konusu olabilirdi. Misafire yemek ve konaklama sunmak, bir saygı ifadesi
olmanın yanı sıra toplum içinde güven ve dayanışmayı artıran bir unsur
olmuştur.
Selçuklular döneminde misafirhaneler ve kervansaraylar inşa edilerek
misafirperverlik kurumsallaştırılmış, yolcuların ve misafirlerin konforu
sağlanmıştır. Bu dönemde misafirleri ağırlamak sadece bireysel değil, aynı
zamanda devletin de bir görevi olarak kabul edilmiştir.
Osmanlılar döneminde misafirperverlik, vakıflar aracılığıyla daha da
geliştirildi. İstanbul ve diğer Osmanlı şehirlerinde misafirhaneler, aç
olanlara yemek dağıtan imarethaneler kuruldu. Osmanlı sarayında bile
misafirlere ayrı bir bölüm bulunur ve gelen yabancı misafirlere özel ikramlar
sunulurdu.
Türkiye Cumhuriyeti döneminde ise misafirperverlik, modern hayatla birlikte
devam ettirilmiştir. Geleneksel misafirperverlik anlayışı, köylerde ve
şehirlerde yaşayan insanlar arasında sürekliliğini korumuş, bayramlar, düğünler
ve özel günlerde misafir ağırlama geleneği devam etmiştir.
Türk toplumunda misafire saygı ve hoşgörü göstermek büyük bir gelenektir.
Misafir geldiğinde en iyi yer ona ayrılır, en güzel yemekler ikram edilir.
Misafirin rahat etmesi için ev sahibi elinden geleni yapar. Büyüklerimiz, "Misafire ikram etmek, kültürümüzde bir
borçtur" diyerek bu anlayışın nesilden nesile aktarılmasını
sağlamışlardır.
Geleneksel misafirlik anlayışı, günümüz evlerinde de yaşamaya devam
etmektedir. Pek çok evde misafirler için ayrı bir oda bulunur. Bu misafir
odaları genellikle en özenli döşenmiş alanlardır. Kadife perdeler, parlak
cilalı büfeler, şık yemek takımları ile düzenlenmiş bu odalar, misafirlerin
ağırlandığı özel mekânlardır.
Misafirperverlik sözlüklerimize de yansımıştır. "Misafir gibi oturmak" ifadesi, bir ortamda saygılı ve
çekingen davranmayı ifade ederken, "misafir
kalmak" uzun süreli konaklamayı anlatır. "Misafir olmak" deyimi ise bir yere geçici olarak gitmeyi
anlatan bir ifadedir. "Konsol" ve "büfe" gibi eşyalar da
misafir ağırlamak için düzenlenen oturma odalarının vazgeçilmez bir parçasıdır.
Günümüzde teknoloji ve hızlı yaşam tarzı nedeniyle misafirlik anlayışı
bazen geri planda kalabiliyor. Ancak köklü değerlerimizi yaşatmak ve gelecek
nesillere aktarmak bizim sorumluluğumuzdur. Bu nedenle misafir ağırlamaya önem
vermeli, ailemizle, komşularımızla ve dostlarımızla bir araya gelmeyi
sürdürmeliyiz.
Misafirlik Türk kültüründe sadece bir gelenek değil, aynı zamanda bir hayat
tarzıdır. Misafirperver olmak, sevgiyi ve hoşgörüyü yaymak demektir. Bu
değerlerimizi koruyarak toplum olarak daha güçlü ve mutlu olabiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder