KEÇENİN USTASI
‘Ahmet Yaşar
Kocataş’
Ahmet Yaşar, henüz altı yaşındayken babasının dükkânında keçeye
dokunduğunda içinde büyük bir merak uyandı. Babası, usta elleriyle yumuşacık
yünleri sıkıştırıp sert ve dayanıklı keçeler yapıyordu. Küçük Ahmet, babasının
her hareketini dikkatle izliyor, keçeciliğin büyüleyici dünyasını öğrenmek için
sabırsızlanıyordu. Babası ona bazen küçük parçalar verip şekil vermesini
sağlıyor, Ahmet de bunu büyük bir keyifle yapıyordu.
Ahmet, ilkokulu bitirene kadar okuldan kalan zamanlarını babasının yanında
geçirerek keçeciliğin inceliklerini öğrenmeye başladı. Babası ona sabırla
keçeyi nasıl yoğuracağını, hangi yünün daha kaliteli olduğunu ve renklerin
nasıl uyum sağlayacağını öğretiyordu. Ahmet’in elleri zamanla ustalaşmaya
başladı. Keçe, onun için sadece bir malzeme değil, bir sanat eseri haline
geliyordu.
İlkokulu bitirdiğinde, arkadaşları farklı meslekler hayal ederken Ahmet’in
gönlü çoktan Keçeciliğe kaymıştı. Çırak olarak başladığı bu meslek, zamanla
onun hayatının en önemli parçası haline geldi. Günlerce çalışarak keçe yapmayı
öğrendi, babasının ustalıkla hazırladığı ürünleri şekillendirdi. Yaptıkları,
sadece bir zanaat değil, aynı zamanda bir kültürel mirastı.
Ancak hayatın akışı onu iki yıl boyunca dükkândan uzaklaştırdı. 1970
yılında askere giden Ahmet, Ankara ve İzmir’de vatani görevini yaptı. Fakat
aklında hep Keçecilik vardı. Askerden döndüğünde, hiç zaman kaybetmeden tekrar
dükkâna geçti ve babasının yanında çalışmaya devam etti.
Ahmet, yıllar geçtikçe babasının tüm bilgisini öğrendi ve kendi tarzını
oluşturmaya başladı. Babasının vefatından sonra mesleği tek başına sürdürmeye
devam etti. Onun yaptığı keçe ürünleri sadece Afyonkarahisar’da değil,
Türkiye’nin farklı yerlerinde de ilgi görmeye başladı. Yurt içindeki sergilere
katıldı, hatta bazı eserleri yurtdışında bile gösterildi. İnsanlar, onun
yaptığı keçelerin kalitesini ve sanatsal değerini hayranlıkla izliyordu.
Ahmet Yaşar Kocataş’ın başarısı kısa sürede fark edildi. Kültür Bakanlığı,
onun eserlerini envantere aldı ve hakkında belgeseller çekildi. 2015 yılında
ise UNESCO tarafından "Yaşayan İnsan Hazineleri" listesine alındı. Bu
unvan, onun mesleğine olan sevgisini ve Keçeciliği yaşatma çabasını tüm dünyaya
gösterdi.
Bugün, Afyonkarahisar Keçeciler Çarşısı’nda Ahmet Yaşar Kocataş hâlâ
tezgâhının başında. Ellerinde yılların emeği var, gözlerinde mesleğine duyduğu
büyük sevgi… Geleneksel Türk el sanatlarından biri olan Keçeciliği genç
nesillere öğretmek için çabalıyor. Onun yaptığı her keçe parçasında, yılların
deneyimi, emeği ve ustalığı saklı. Çünkü Ahmet Yaşar Kocataş, sadece bir keçe
ustası değil, aynı zamanda bir kültür elçisi ve geçmişten geleceğe uzanan bir
mirasın taşıyıcısıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder