MUTLU
TÜRKİYE’NİN GÜÇLÜ NESİLLERİ
Bir okul bahçesini düşünelim… Ders zili çalar
çalmaz çocuklar neşeyle koşuyor, kahkahalar havaya karışıyor, oyun oynarken
birbirlerine destek oluyorlar. İşte mutlu bir Türkiye’nin sesi budur! Okul
bahçelerinin coşkulu neşesi, sadece bugünün değil, yarının da güçlü
Türkiye’sinin habercisidir. Çünkü bir milletin en büyük gücü, yetiştirdiği
nesillerdir.
Biz buradayız! Çocuklarımızın yalnızca derslerde
başarılı olması için değil, aynı zamanda vicdan sahibi, cesur, üretken ve
vatanını seven bireyler olarak yetişmesi için buradayız. Onları sadece
sınavlara değil, hayata hazırlamak zorundayız. Özgür düşünebilen, doğruyu
yanlıştan ayırt edebilen, ahlaklı ve erdemli bireyler yetiştirmek en büyük
sorumluluğumuzdur. Türkiye Yüzyılı’nın Maarif davası işte tam da budur: Eğitimi
sadece bilgi aktarmak değil, aynı zamanda karakter inşa etmek olarak görmek.
Bir çocuğun kendi kararlarını verebilmesi için
fikir dünyasının özgür olması gerekir. Sorgulayan, araştıran, üreten nesiller
yetiştirmek için onlara güvenmeli ve fırsatlar sunmalıyız. Örneğin, büyük bilim
insanı İbn Sina, çocukken merak ettiği her şeyin peşine
düşmüş, sorular sormuş ve yılmadan araştırmalar yapmıştır. İşte biz de
çocuklarımıza böyle bir öğrenme aşkı kazandırmalıyız. Kitapları sadece
ezberlemek için değil, hayatı anlamlandırmak için okumalılar.
Ancak güçlü bir nesil sadece aklıyla değil, ruhuyla
da sağlam olmalıdır. Birlikte oyun oynarken arkadaşına destek olmayı öğrenen
bir çocuk, büyüdüğünde toplumun sorunlarına duyarsız kalmaz. Paylaşmayı bilen,
merhametli bir birey, gelecekte adaletli bir lider olabilir. Mevlânâ’nın dediği
gibi, “İyilik arıyorsan, insanlara iyilik
ver.” Eğitim sadece bireysel başarıya değil, toplumsal faydaya da hizmet
etmelidir.
Ahlak ve değerler, bireyin pusulasıdır. Bir insan
ne kadar bilgili olursa olsun, vicdanı yoksa bildiklerini yanlış kullanabilir. Aliya
İzzetbegoviç bu konuda şöyle der: “Ahlaktan
yoksun eğitim, toplumu felakete sürükler.” Bu yüzden öğrencilerimize
doğruyu ve yanlışı ayırt edebilmeleri için rehberlik etmeliyiz. Onlara
dürüstlük, vefa, sorumluluk gibi değerleri öğretmeliyiz. Vatanını seven bir
nesil, ülkesini her alanda ileriye taşır.
Biz buradayız! Ülkemizi daha ileriye taşıyacak
nesilleri yetiştirmek için buradayız. Eğitimciler, aileler, toplum olarak el
ele vererek çocuklarımızı sadece bugüne değil, yarına da hazırlamalıyız.
Türkiye Yüzyılı’nın Maarif davasını yükseltmek için hiç durmadan çalışacağız.
Çünkü güçlü, özgür ve ahlaklı bireyler yetiştirirsek, Türkiye’nin sesi daha da
gür çıkacaktır.
Ve unutmayalım: Mutlu Türkiye, sadece bilgiyle
değil, sevgiyle, değerlerle ve umutla büyüyen çocukların Türkiye’sidir!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder