18 Şubat 2025 Salı

MUTLU TÜRKİYE’NİN GÜÇLÜ NESİLLERİ

 

MUTLU TÜRKİYE’NİN GÜÇLÜ NESİLLERİ

Bir okul bahçesini düşünelim… Ders zili çalar çalmaz çocuklar neşeyle koşuyor, kahkahalar havaya karışıyor, oyun oynarken birbirlerine destek oluyorlar. İşte mutlu bir Türkiye’nin sesi budur! Okul bahçelerinin coşkulu neşesi, sadece bugünün değil, yarının da güçlü Türkiye’sinin habercisidir. Çünkü bir milletin en büyük gücü, yetiştirdiği nesillerdir.

Biz buradayız! Çocuklarımızın yalnızca derslerde başarılı olması için değil, aynı zamanda vicdan sahibi, cesur, üretken ve vatanını seven bireyler olarak yetişmesi için buradayız. Onları sadece sınavlara değil, hayata hazırlamak zorundayız. Özgür düşünebilen, doğruyu yanlıştan ayırt edebilen, ahlaklı ve erdemli bireyler yetiştirmek en büyük sorumluluğumuzdur. Türkiye Yüzyılı’nın Maarif davası işte tam da budur: Eğitimi sadece bilgi aktarmak değil, aynı zamanda karakter inşa etmek olarak görmek.

Bir çocuğun kendi kararlarını verebilmesi için fikir dünyasının özgür olması gerekir. Sorgulayan, araştıran, üreten nesiller yetiştirmek için onlara güvenmeli ve fırsatlar sunmalıyız. Örneğin, büyük bilim insanı İbn Sina, çocukken merak ettiği her şeyin peşine düşmüş, sorular sormuş ve yılmadan araştırmalar yapmıştır. İşte biz de çocuklarımıza böyle bir öğrenme aşkı kazandırmalıyız. Kitapları sadece ezberlemek için değil, hayatı anlamlandırmak için okumalılar.

Ancak güçlü bir nesil sadece aklıyla değil, ruhuyla da sağlam olmalıdır. Birlikte oyun oynarken arkadaşına destek olmayı öğrenen bir çocuk, büyüdüğünde toplumun sorunlarına duyarsız kalmaz. Paylaşmayı bilen, merhametli bir birey, gelecekte adaletli bir lider olabilir. Mevlânâ’nın dediği gibi, “İyilik arıyorsan, insanlara iyilik ver.” Eğitim sadece bireysel başarıya değil, toplumsal faydaya da hizmet etmelidir.

Ahlak ve değerler, bireyin pusulasıdır. Bir insan ne kadar bilgili olursa olsun, vicdanı yoksa bildiklerini yanlış kullanabilir. Aliya İzzetbegoviç bu konuda şöyle der: “Ahlaktan yoksun eğitim, toplumu felakete sürükler.” Bu yüzden öğrencilerimize doğruyu ve yanlışı ayırt edebilmeleri için rehberlik etmeliyiz. Onlara dürüstlük, vefa, sorumluluk gibi değerleri öğretmeliyiz. Vatanını seven bir nesil, ülkesini her alanda ileriye taşır.

Biz buradayız! Ülkemizi daha ileriye taşıyacak nesilleri yetiştirmek için buradayız. Eğitimciler, aileler, toplum olarak el ele vererek çocuklarımızı sadece bugüne değil, yarına da hazırlamalıyız. Türkiye Yüzyılı’nın Maarif davasını yükseltmek için hiç durmadan çalışacağız. Çünkü güçlü, özgür ve ahlaklı bireyler yetiştirirsek, Türkiye’nin sesi daha da gür çıkacaktır.

Ve unutmayalım: Mutlu Türkiye, sadece bilgiyle değil, sevgiyle, değerlerle ve umutla büyüyen çocukların Türkiye’sidir!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder