2 Mayıs 2025 Cuma

NURETTİN TOPÇU'NUN İZİNDE

MAARİFİN IŞIĞINDA YETİŞEN NESİLLER

 ‘Nurettin Topçu’nun İzinde’

Eğitim sadece ders çalışmak, sınavlara girmek ya da diploma almak değildir. Eğitim, insanın kendini tanıması, doğruyu yanlıştan ayırması, vatanını sevmesi ve iyi bir insan olması için atılan büyük bir adımdır. Bu düşünceyi hayatının merkezine alan büyük düşünürlerden biri de Nurettin Topçu idi.

Nurettin Topçu’ya göre okul, sadece bilgi öğretilen bir yer değil, aynı zamanda insanın kalbinin ve karakterinin şekillendiği kutsal bir mekândı. O yüzden “Hiçbir derse abdestsiz girmedim” derken, ders anlatmanın ne kadar önemli ve değerli olduğunu anlatmak istiyordu. Ona göre öğretmen, sadece matematik ya da tarih anlatan biri değil; çocukların ruhuna iyilik, doğruluk ve vatan sevgisi aşılayan bir rehberdi.

Topçu’nun en önemli düşüncelerinden biri de maarif, yani eğitimdir. Çünkü o, bir milletin güçlü olmasının yolunun iyi eğitimden geçtiğine inanırdı. Ama bu eğitim, sadece test çözmeyi değil; ahlaklı, vatanını seven, çalışkan ve vicdanlı bireyler yetiştirmeyi hedeflemeliydi. Günümüzde de işte tam bu yüzden, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli geliştirilmiştir. Bu modelin temelinde, tıpkı Topçu’nun savunduğu gibi, öğrencilerin hem bilgili hem de erdemli bireyler olarak yetişmeleri vardır.

Peki, Nurettin Topçu nasıl bir insandı? Genç yaşta Fransa’ya giderek Sorbonne Üniversitesi’nde felsefe doktorası yaptı. Orada büyük başarılar kazandı. Doktora tezi birinci seçilince kendisine ödül verilecekti. O ise, başka bir şey istemedi; “Türk bayrağı göndere çekilsin” dedi. Bu, onun kalbindeki vatan sevgisinin ne kadar derin olduğunu gösterir. İşte bizlerin de eğitim yolculuğunda bu tür örneklerden ilham almamız gerekir.

Topçu’ya göre, bir millet ancak kendi değerlerine sahip çıkarak yükselebilir. Eğer biz sadece Batı’yı taklit edersek, kendi kimliğimizi kaybedebiliriz. Elbette bilim öğrenmeliyiz, teknolojiyle ilgilenmeliyiz ama bunu yaparken kendi tarihimize, kültürümüze ve inançlarımıza sırt çevirmemeliyiz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli de bu dengeyi kurmaya çalışıyor. Öğrencilere hem akademik başarı kazandırmayı hem de onları erdemli, ahlaklı, özgüvenli bireyler olarak yetiştirmeyi hedefliyor.

Bugün bazı okullarda sadece sınavlara hazırlanan, ama kitap okumayan, düşünmeyen ya da topluma karşı sorumluluk hissetmeyen gençler olabiliyor. Nurettin Topçu böyle bir eğitim sistemini asla kabul etmezdi. Ona göre eğitim, ruhu geliştirmeli, insanı insan yapmalıydı. Bu yüzden “Maarifin yükselmesi milletin yükselmesidir” derdi.

Sevgili gençler, Unutmayın, sizler bu milletin yarınlara uzanan en kıymetli umudusunuz. Kalbinizde merhamet, zihninizde ilim, ruhunuzda milletine bağlılık taşıdığınız sürece; yalnızca kendi hayatınızı değil, bu toprakların geleceğini de inşa edeceksiniz.

Sizden beklentimiz sadece başarılı sınavlar vermeniz, yüksek puanlar almanız değildir. Asıl hedefiniz; dürüst, adil, çalışkan ve ahlaklı bireyler olarak topluma katkı sunmaktır. Tıpkı Nurettin Topçu’nun hayal ettiği gibi, hem çağın gerektirdiği bilgi ve teknolojiye hâkim, hem de milletinin kültürünü, inancını ve değerlerini özümsemiş bir nesil olmalısınız.

Şunu aklınızdan çıkarmayın: Gerçek başarı, karakter sahibi olmaktır. İyi bir insan olmadan, büyük işler başarmak mümkün değildir. Bu yüzden eğitim yolculuğunuzda sadece aklınızı değil, kalbinizi de eğitin.

Sizler, Türkiye Yüzyılı’nı omuzlayacak nesillersiniz. Hedefiniz; bilginizle aydınlatmak, ahlakınızla güven vermek, emeğinizle değer üretmek olmalı. Yolunuz ilimle, irfanla ve erdemle açık olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder