BESLENME KRALLIĞI
‘Sihirli Meyveler’
Gökyüzü, altın ışıklarla boyanmış,
hafif bir deniz rüzgârı okul bahçesindeki yaprakları hışırdatıyordu. Martılar
uzaklarda süzülürken, öğrenciler teneffüs saatinde neşeyle koşturuyordu.
Ali, futbol sahasında hızla koşuyor, topu ustaca ayağında sektiriyor, ama en dikkat çeken şey, bitmeyen enerjisiydi.
Ayşe ise kantinden aldığı dev
hamburgeri sıkıca kavramış, gölgede oturmuş arkadaşlarını izliyordu.
Gözleri yarı kapalıydı, bitkin görünüyordu.
Ali, hızla yanına gelip "Gel
biraz oynayalım!" diye bağırdı.
Ayşe, hamburgerinden bir ısırık alırken umursamazca “Hiç enerjim yok ki…” diye mırıldandı.
O sırada Zeynep, heyecanla
yanlarına koşarak nefes nefese konuştu:
"Biliyor musunuz? Büyükannemin bahçesinde
Sihirli Meyve denen bir şey varmış! Onu yiyenlerin enerjisi hiç
bitmezmiş!"
Ali’nin gözleri parladı.
Ayşe, çikolatasından bir parça koparıp umursamazca dudak büktü.
"Sihirli Meyve mi? Benim için mucize olacak
çünkü tek isteğim azıcık enerji!" dedi.
Üç arkadaş, Zeynep’in büyükannesinin
eski taşlarla çevrili bahçesine doğru yürüdü. Bahçenin içi gizemli bir ışıkla parlıyordu. Dallarına
altın renkli yapraklar serpilmiş
kadim bir ağaç, ortada
yükseliyordu.
Ancak bahçeye girdiklerinde, bilge
gözlü, uzun cübbeli biriyle karşılaştılar.
"Bilge Hoca!" diye
fısıldadı Zeynep.
Öğretmen gözlüklerinin ardından çocukları süzdü.
"Gerçek sihir, doğru beslenmekte
gizlidir." dedi. "Sihirli
meyve ancak sağlıklı beslenenlere görünür. Obezitron sizi izliyor!"
Ayşe, şaşkınlıkla meyveye uzandı. Ancak onu kopardığı anda meyve, avucunun içinde eriyip yok oldu!
O anda yer sarsılmaya başladı!
Kantinden yükselen devasa bir gölge,
Obezitron adlı kötü beslenme canavarına
dönüştü!
"Hahaha! Hamburgerler, gazlı içecekler,
cipsler… Hepsi sizi benim esirim yapacak!" diye kükredi.
Ali geri çekildi.
Zeynep, "Bu bizim sağlıksız
alışkanlıklarımızın bir yansıması!" diye haykırdı.
Ayşe’nin ise kolunu kaldırmaya bile
gücü yoktu.
Bilge Hoca, cebinden eski bir rulo
çıkardı.
"Obezitron’u yenmek için 3 büyülü yiyecek
lazım:
1) Mucizevi
Su (Su),
2) Yeşil
Kalkan (Sebzeler),
3) Enerji
Topu (Meyveler)!"
Üçlü, krallığın farklı noktalarına
giderek büyülü yiyecekleri toplamaya karar verdiler.
İlk Görev: Yeşil Kalkan (Sebzeler)
Ali ve Zeynep, bahçenin arka tarafında
unutulmuş sebze yataklarını buldular. Ancak sebzelerin üzerine karanlık bir sis çökmüştü. Sağlıksız
yiyecekler onları örtüyordu.
Ali, hızla çalışıp toprağı kazdı,
sebzeleri güneş ışığına çıkardı.
Zeynep, yeşil sebzelerden bir
kalkan yaptı.
İkinci Görev: Enerji Topu (Meyveler)
Bahçenin diğer ucunda meyve ağaçları
vardı. Ancak dallar boştu.
Ayşe, iç çekerek "Ben enerjik
hissetmiyorum, yapamam." dedi.
Zeynep ona dönerek, "Meyveyi
sen koparmalısın!" dedi.
Ayşe, ilk kez gerçek bir meyve aldı,
onu yavaşça ısırdı. Bir anda gözleri
açıldı, içindeki güç yeniden hissetti!
Şelale kurumuştu. Krallığın
halkı yalnızca gazlı içecek içiyordu.
Ali ve Zeynep şelaleye doğru
koştular. Ellerini suya
dokunduklarında, sular yeniden
çağlamaya başladı!
Üç arkadaş sebze kalkanını kaldırdı,
meyveleri havaya fırlattı, suyu büyülü bir ışık gibi döktü.
Obezitron "Hayır!"
diye kükredi.
Işık, gökyüzüne yükseldi. Gölge yok
oldu, sağlık ve enerji krallığa
geri döndü.
Bilge Hoca, gülümsedi.
"Gerçek şampiyonlar sadece savaşanlar
değildir. Gerçek şampiyonlar, sağlıklı bir gelecek inşa edenlerdir!"
Ali, Ayşe ve Zeynep, okula
döndüklerinde gerçek dünyada da sağlıklı seçimler yapmaya karar
verdiler.
Okulda "Sihirli Tabaklar
Kulübü" kurdular.
Bilge Hoca, gözlüklerini hafifçe yukarı kaldırdı.
"Belki de siz, geleceğin gerçek
şampiyonlarısınız!"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder