Milletimizin 15 Temmuz’da yazdığı destan, sadece bir darbe
teşebbüsünü bastırma hikâyesi değildir. O gece milletimizin vatanı, bayrağı,
istikbâli ve istiklâli için 624 Bedir'deki, 1071’de Malazgirt’teki, 1453’te İstanbul’un
Fethi’ndeki, 1915’te Çanakkale’deki iradesi tekrar tecelli etmiştir.
Kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla tam bir
seferberlik ruhu içinde omuz omuza kahramanca mücadele eden aziz milletimiz,
252 evladını şehit verme pahasına büyük bir zafere imza attı. Darbe ve işgal
girişimini püskürttüğümüz bu şanlı zafer, aynı zamanda tüm dünyaya
bağımsızlığımızı, milli iradenin hâkimiyetini ve demokrasinin haysiyetini
korumak için neler yapabileceğimizi gösteren çok önemli bir ders ve mesaj oldu.
Milletin, namuslarına emanet ettiği silahı, tankı, uçağı
millete doğrultan FETÖ’cüler, o gece karşılarında bir kez daha halkımızı,
güvenlik güçlerimizi ve tüm kurumlarıyla devletimizi buldu. Hainlere karşı iman
dolu göğsünü siper eden vatandaşlarımızın kahramanlıklarını anlatacak her
cümle, her yazı, her hitap eksik kalır.
Ölümü öldürenler, gerektiğinde çıplak elleriyle tanklara
meydan okuyanlar var olduğu sürece, Allah’ın izniyle ezanımız susmayacak,
bayrağımız inmeyecek, istiklalimize ve istikbalimize kastedenler hedeflerine
ulaşamayacaktır.
"Biz, şehitlerinin yaşadığına inanan ve şehitleriyle
yaşayan bir milletiz"
Bu toprakların üstünde olandan çok daha fazlasının toprağın
altında yattığına inanıyor, şehitlerimizin uğruna hayatlarını feda ettiği
değerlere sahip çıkmak nasıl görevimizse, onların canlarına kastedenleri de
unutmuyoruz.
Değerli Meslektaşlarım, Sevgili Öğrenciler, Saygıdeğer
Katılımcılar…
Bugün burada, milletimizin tarihindeki en karanlık günlerden
birini, 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıldönümünü anmak üzere toplanmış
bulunuyoruz. Bu anlamlı günde, demokrasimize, milli iradeye ve vatanımıza sahip
çıkan aziz şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi minnetle anıyoruz.
15 Temmuz 2016 gecesi, milletimizin iradesine ve
demokrasimize karşı gerçekleştirilen hain darbe girişimi, milletimizin cesareti,
kararlılığı ve birlik ruhu sayesinde bertaraf edilmiştir.
O gece, genç yaşlı, kadın erkek demeden milyonlarca
vatandaşımız, ellerinde bayraklarıyla meydanlara akın ederek demokrasisine
sahip çıkmış, vatanına ve geleceğine sahip çıkmıştır.
Bu destansı direnişin kahramanları, milletimizin asil
evlatlarıdır. Onlar, vatanseverlikleri ve fedakarlıklarıyla tarihe altın
harflerle yazılmıştır. Şehitlerimizin ve gazilerimizin gösterdiği bu cesaret ve
kararlılık, gelecek nesillerimize ilham kaynağı olmaya devam edecektir.
15 Temmuz, yalnızca bir direnişin değil, aynı zamanda bir
dirilişin, milli iradenin zaferidir. Milletimizin birliği ve beraberliği
sayesinde, ülkemiz bu hain girişimden daha da güçlenerek çıkmıştır. Bugün
burada, demokrasimize ve bağımsızlığımıza olan inancımızı bir kez daha
vurgulamak için toplandık.
Kıymetli Meslektaşlarım,
Unutulmamalıdır ki, bağımsızlık ve demokrasi uğruna verilen
bu mücadele, sadece bir günün değil, her günün sorumluluğudur. Şehitlerimizin
emanetine sahip çıkmak, ülkemizi daha da ileriye taşımak, bizlerin en büyük
görevidir. Bu bilinçle, demokrasimizi korumak ve geliştirmek için her zaman
hazır olmalıyız.
15 Temmuz’un yıl dönümünde, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk
ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor,
gazilerimize minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Rabbim, bir daha milletimize
böyle acılar yaşatmasın.
Bu anlamlı gün vesilesiyle, birlik ve beraberliğimizi bir kez
daha pekiştirmek, kardeşliğimizi güçlendirmek adına buradayız. Hepinize
katılımınız için teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.