YOLDA KALANLARIN HİKÂYESİ: DURMA,
KOŞ!
“Gökten bir melek inse diye beklemek yerine,
yürümeye başla.” — Sadî
Çölün
Kalbinde Uykuya Dalmak
Gece, çölün üzerine serilmişti. Gökyüzü yıldızlarla
dolu, rüzgâr serin serin esiyor; kumların arasından geçip yolcuların yüzüne
vuruyordu.
Bir kervan, sessizce ve sabırla ilerliyordu o uçsuz
bucaksız boşlukta. Ama yolculardan biri, genç bir delikanlı, adımlarını
sürüklemeye başlamıştı. Yorgunluk gözkapaklarına çökmüş, umutları omzunda ağır
bir yük gibi asılı kalmıştı.
Ve sonunda yere oturdu.
O anda yalnızca bedeni değil, ruhu da yolda kalmıştı.
Uyan
Ey Yolcu!
Karanlığı yaran bir ses duyuldu:
“Uyan! Uzaklaştı kervan!”
Bu, kervancı başının sesiydi. Sertti, ama içinde
kaygı taşıyordu. Yanına geldi, omzuna dokundu:
“Benim de uykum var evladım. Ama bu çöl, uyuyanı
yutar. Kervan yürür, beklemez. Durmak, burada kaybolmaktır.”
Genç gözlerini açtı. Ve gözlerinden önce içinde bir
perde aralandı.
Sözler
İçte Yankılanır
Sadî’nin asırlık öğütleri, çölün sessizliğinde
sanki kulağına fısıldandı:
“Durma! Yolun uzunluğu değil, yürüyenin
kararlılığıdır belirleyici olan.
Geriye değil, ileriye bak. Uyku değil, yürüyüş kurtarır insanı.”
Genç, başını eğdi. Kalbinde bir kıpırtı oldu.
Yavaşça doğruldu, bir adım attı.
Ve o ilk adımda kumlar bile değişmiş gibiydi. Her adım, korkuyu değil umudu
büyütüyordu içinde.
Geriye
Değil, İleriye
Kervan çoktan ufukta kaybolmuştu. Ama gökyüzündeki
yıldızlar hâlâ oradaydı. Yol hâlâ önündeydi.
Genç yürümeye başladı. Artık eski kişi değildi.
“Belki kervanı yakalayamayacağım” dedi kendi kendine.
“Ama yolda olacağım. Çünkü kaybolmak, yürümemekten gelir.”
Herkesin
Bir Çölü Var
Bu sadece çölde yürüyen bir gencin hikâyesi değil.
Bu, bizim hikâyemiz.
Yalnızlığın, yorgunluğun, hayal kırıklıklarının
ortasında kalmış bizlerin…
Bir ses bekleriz hep: “Kalk!” desin, yeniden yürüsün diye.
Ama çoğu zaman o ses dışarıdan değil, içimizden gelir:
“Durma.”
“Koş.”
Çünkü hayat, kervan gibi beklemez. Zaman akar, yol
biter.
Yol,
Yürüdükçe Açılır
Genç, belki kervanı yakalayamadı. Ama yürümeyi
seçtiği için yolda kalmadı.
Her adımda kendini buldu.
Her düşüşten sonra kalkmayı, her yorgunluktan sonra umutla yürümeyi öğrendi.
Ve şimdi, başkalarına sesleniyor:
“Sen de yorulmuş olabilirsin. Arkada kaldığını
düşünebilirsin. Ama unutma:
Yol, sen yürüdükçe açılır.
Durma, koş!”
Yazar Notu
Bu hikâye, Sadî’nin öğütlerinden esinlenerek
yazıldı. Ama kahramanı yalnızca çöldeki bir yolcu değil: sınavlara hazırlanan
bir genç, hayal kırıklıklarıyla boğuşan bir çocuk, pes etmemeyi öğrenen herkes
olabilir.
Çöl, hepimizin içinde bir yerde durur. Ve o çöl, ancak yürümeye karar
verdiğimizde aşılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder