29 Kasım 2022 Salı

SINIF YÖNETİMİ

 Verimli bir eğitim ortamı oluşumundaki temel taşlardan biri, öğretmenin sınıf yönetimi becerisidir. Bu beceriye sahip olmada eğitimciler olarak neler yapabiliriz? Sınıfımızı nasıl etkin yönetir ve pozitif disiplini nasıl sağlarız? Birlikte inceleyelim.


Öğretmenlik mesleğinin en zor taraflarından biri de hiç şüphesiz sınıf yönetimi.

Hedeflenen sınıf yönetimi, öğrencilerin etkili bir davranış örüntüsü kazanmaları yanında kendi davranışlarını anlama ve yönlendirme yollarını geliştirmelerine de yardımcı olmalıdır. Sınıf yönetiminin etkin şekilde kullanıldığı bir sınıf ortamı, adeta bir orkestra gibi ahenkle yönetilecektir. Bu süreçte sınıf içerisinde konulacak kuralların belirlenmesi yanında, uygulanmasındaki sürekliliğin de sağlanabilmesi için öğretmen ve öğrenci etkileşiminin ön plana çıkması gerekmektedir.

Öğretmen merkezli geleneksel eğitimde sınıfta disiplini ve sessizliği sağlama “sınıf yönetimi” olarak algılanır. Eğer bir sınıfta öğretmen anlatıyor, öğrenciler de sessizce dinliyorsa; öğretmen sınıf yönetiminde başarılı sayılır. Bu geleneksel anlayışın asırlardır göz ardı ettiği husus dünyada hiçbir akademik bilginin; oto-kontrolden, iyi seçim yapabilme, etkili iletişim kurabilme, eleştirel düşünebilme, problem çözebilme yeteneği ve sorumluluk alabilme duygusundan yoksun kimselere yardım edemediğidir.

Sadece engelleyici, kontrol edilemeyen, taşkın ve zarar veren davranışlar değil aşırı çekingen, utangaç, yardımlaşmaya ve iş birliğine kapalı davranışlar da istenmeyen davranış örneklerindendir.
21. Yüzyıl eğitim sisteminde sınıf yönetiminin kavramsal tanımı ve içeriği değişmiştir.
Öğrenci merkezli yeni anlayışta sınıf yönetiminin asıl amacı, yardımlaşmaya ve iş birliğine kapalı, saldırgan, iç denetimden yoksun, özgüven duygusu gelişmemiş, başarısızlığın suçunu başkalarına yükleyen, sorumluluktan kaçan, kurallara uymayan, yalan söyleyen, sınıfta ders dinlemeyen, okulu sevmeyen, hatalı anne baba tutumlarından dolayı çeşitli uyum ve davranış bozuklukları gösteren çocuklara rehberlik yapmaktır.

Öğrenciyi merkeze alan bu yeni sınıf yönetimi anlayışı, geleneksel sınıf yönetimi ile yetiştirilmiş öğretmenler tarafından kolay benimsenememektedir. Pek çok eğitimci, öğrenciyi merkeze alan bir sınıf yönetiminin sınıftaki öğretmen otoritesini sarsmasından endişe duyar.
Bu beceriler ancak, öğrencilere saygıyla yaklaşarak ve başarılı bir yaşam için ihtiyaç duyacakları bir okul ortamı oluşturarak; öğrencilerin başarısız olduklarında küçük düşme yerine güvenli bir ortamda hataları ile öğrenme fırsatı yakalamalarına imkan sunarak, gerek akademik gerekse sosyal alanda güçlendiklerini hissedecekleri bir okul ortamı oluşturarak kazandırılabilir.

Bu ortamda öğrenciler, yarış yerine işbirliği içinde çalışmayı öğrenir. Öğretmen ve öğrenciler ortak çözümler üzerinde birlikte çalışmayı hedefler. Yetersiz olduğunu düşünmek ve düşük motivasyon artık eğitim ortamının bir parçası olmadığından, hayat ve öğrenme için heyecan ve pozitif enerji aşılayan bir ortam oluşturmada birbirine yardım eden öğretmen ve öğrenciler eğitim süresince birbirinden öğrenen ve yaşamlarını zenginleştiren bireyler haline gelirler. Böyle bir ortamda yapılan eğitim, sürece dahil olan herkesi besler; istendik davranışları kazanmış; hem kendini hem de toplumu seven mutlu bireyler yetişir.

Eğitimciler, Etkili Sınıf Yönetimi İçin Nelere Dikkat Etmeli?

Sevgiyi ifade etme ve koşulsuz sevme
Sıcak ve samimi bir ses tonuyla çocuğa yaklaşma ve onu kucaklama çocukların istenmeyen davranışları göstermesini önler. Eğer bir çocuk sevildiğini hissederse istendik yönde davranacaktır. Öğrenciye istendik davranış kazandırmanın en etkili yollarından biri sınıfta olumlu davranışlara odaklanma ve olumlu davranışları pekiştirme amaçlı ödül yöntemini kullanmaktır. Bu ödüllendirme sistemi sözel olabileceği gibi çalışmanın ya da davranışın sınıfa sunulması, eve gönderilen küçük tebrik notları veya güdüleyici semboller kullanma (gülen yüz, yıldız… vb) şeklinde olabilir. Ancak eğitimci, her öğrencisini koşulsuz ve aynı ölçüde sevdiğini; ödülün kişiye değil davranışa özgü olduğunu öğrencilerine hissettirmelidir.

Tutarlı olmak

Öğretmen bir gün izin vermediği davranışa bir başka gün göz yummamalı; tutum ve davranışlarında tutarlı olmalıdır.

Problem davranışı anlamak

Herhangi bir disiplin problemi çıkmışsa, bunun mutlaka bir nedeni vardır. Sınıf ortamında meydana gelen istenmeyen davranışların nedenleri öğretmenin, öğrencinin, sınıfın fiziksel yapısının, sınıfın içinde bulunduğu okulun, çevrenin sahip olduğu özelliklere göre değişiklik  göstermektedir. Sınıftaki istenmeyen öğrenci davranışlarının önüne geçilebilmesi bu davranışların ortaya çıkmasında etkili olan nedenlerin bilinmesine bağlıdır.

Çocukların kendilerini iyi hissetmelerini sağlamak

Çocuklar, kendilerini mutlu ve rahat hissettikleri ortamlarda daha fazla istendik davranış göstermektedir. Bu nedenle sınıfta öğrencilere seçim hakkı verilmesi, onların sorumluluk alma ve özgürlüklerini arttırma duygularını geliştirecektir.

Sınırlar koymak

Toplumun her biriminde düzeni sağlamak için kurallar kaçınılmazdır. Sınıfta da düzeni sağlamak adına konulan kuralların bir kaç kelimeyle ifade edilebilecek kadar basit ve açık olması; çocuğa yapılmasını istemediği şeyleri belirtmekle beraber yapılması istenenleri de açıklaması gerekmektedir.

Problem çözme becerisi kazandırmak

Günümüzde problemsiz bireyler değil yaşadığı problemi en hızlı ve hasarsız şekilde çözebilen bireyler kabul görmektedir. Bu noktada öğrencilerine problem çözme becerisi kazandırma bir eğitimci için vazgeçilmez olmuştur. Problem çözme becerisi kazanma kolay bir süreç değildir. Bu süreçte eğer bir çocuk kabul edilemez bir çözüm önerirse ona açıkça davranışın kabul edilemezliği açıklanmalı ve nedenleri anlatılmalı; o çözüm uygulanırsa sonucun ne olacağı tartışılmalıdır. Ayrıca her durum için birden çok çözüm olduğu ve her çözümün de sonucu olduğu açıklanmalıdır. Daha sonra denemesi için olumlu çözümler önerilmelidir.

Günümüz eğitim sisteminde tercih edilmemesi gereken davranış kazandırma yöntemlerinin başında “ceza” gelmektedir. Eğitimcilerin göz ardı etmemesi gereken husus, cezanın davranışı zayıflatacağı ya da belli bir süre için durduracağıdır. Bu nedenle baskı ortadan kalktığı an istenmeyen davranış aynen tekrar edecektir. Ceza, asla davranış değişikliği sağlamaz. Sınıf içinde istenmedik davranışları azaltmayı hedefleyen eğitimcilerin öncelikle öğrencilerine bu tarz davranışları ve sonuçlarını fark ettirmesi gerekmektedir.
Etkili Sınıf Yönetiminde Eğitimciler İçin Etkinlik Önerileri
Kukla oyunları

Rolleri canlandırmada kuklalar kullanılır. Bu kuklalar sayesinde öğrenciler uygun olmayan davranışları, davranışla ilgili kuralı, onun yerine konulması gereken davranışları kendi başlarına ve eğlenerek keşfetme fırsatı bulurlar.

Posterler

İnsanlığın en çok görsel uyarıcılara maruz kalarak öğrendiği bu çağda, öğrenme ortamlarının belirlenen kuralları gösteren posterlerle süslenmesi, sözel uyarılardan çok daha kalıcı etki bırakacaktır.

Bir oyun oluşturma

Öğrencilerden sınıf ve okul kuralları konulu bir oyun yazmaları ve oynamaları hatta oyunlarını diğer sınıflara da sergilemeleri istenebilir. Bu sayede öğrenciler hem yaratıcılıklarını, hem eleştirel düşünme becerilerini hem de özgüvenlerini aynı anda geliştirme imkanı bulur.

Yanlış yol

Öğrencilerden istenmeyen davranışları sergiledikleri ve bu süreçte neler yaşayabileceklerini canlandırmaları istenebilir. Drama videoya alınır ve tüm sınıf bu videoyu izleyerek hem yanlış davranışı ve sonuçlarını tanımlar hem de doğru davranışlarla ilgili beyin fırtınası etkinliği gerçekleştirilir. Bu sayede problem çözme, eleştirel düşünme, yaratıcılık gibi pek çok beceri aynı anda öğrencilere kazandırılabilir.

Kuralı bir torbaya koyma

Kurallar kartlara yazılıp bir torbaya konularak öğrencilerden torbadan çektiği bir kuralı kendi ifadeleri ile sınıfa açıklamaları istenebilir. Böylece öğrenciler kuralın neden gerekli olduğunu daha kolay içselleştirmiş olur.

Kuralları gizleme

Kağıt katlanır ve iç tarafa sınıf kuralı yazılır. Katlanmış kağıdın dışına kurala ilişkin ipucu verilir. Öğrenci ipucunu okuyarak kuralı tahmin etmeye çalışır. Böylece öğrencilerin kuralları içselleştirmesi daha keyifli bir hal almış olur.

Ayrımlaştırma

Sınıf kuralları ile ilgili, doğru olan veya olmayan davranışların listesi hazırlanır. Öğrenci listeyi okuyarak doğruyu yanlıştan ayırt etmeye çalışır ve böylece aynı anda iki liste yapılmaya çalışılır. Böylelikle öğrenciler seçim yapma, karar verme ve sorumluluk alma sürecinde aktif rol almış olur.


Sağlıklı, mutlu ve başarılı bireyler yetiştirmek zorlu bir süreçtir. Bu sürecin mimarı olan öğretmenlerin de öğrencileri ile etkili iletişim kurmaları ve onlara istendik davranış kazanma yolunda rehber olmaları gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, günümüzde öğretmenler, bir zekayı tamamen hazır bilgilerle dolduran öğretici rolünden çıkarak öğrencilerin kendi özgün fikirlerini üretmeleri için onları teşvik eder hale gelmeleri gerekmektedir.

SUSMAK YA DA...

 Susarız…

 Konuşulan konuyu boş, basit ve anlamsız buluyoruzdur, konuşmayı da gereksiz ve anlamsız

buluruz…

 Susarız…

 Konuşulanlar öyle abes ve mantık dışıdır ki sadece hayretle dinler ve sessiz bir tepkiyle belli

ederiz duruşumuzu…

 Susarız…

 Sessiz bir onaydır susuşumuz… Biraz utangaçlık belki ama içten bir katılıştır söylenenlere…

 Susarız…

 Sessiz bir bekleyiş olur susmak… Ya kendimizin ya da karşımızdakinin ortak değerleri yeniden

gözden geçirmesine tanınmış bir fırsattır sessizliğimiz… Ya da birinin bizi fark etmesi, doğru

algılayabilmesi için tanınmış bir süre… Susan için endişe ve olasılık hesapları arasındaki gel

gitlerle biraz da huzursuz bir bekleyiştir susmak…

 Susarız…

 Dile getirilmeyen bir öfkedir bazen suskunluğumuz… Öylesine yaralanmışızdır ki yaralamak

isteriz, yüreğini acıtmak ve kanatmak… Ve biliriz ki hiçbir söz acıtamaz, yaralayamaz ve

kanatamaz kimseyi bir suskunluk kadar… Ve susmak en acımasız, öldürücü silahtır bazen…

 Susarız…

 Hassas ve kırılgan bir tepkidir… Küçücük bir hatırlatmadır belki… Fark edilmesi ve onarılması

incelik ister… Ya yeniden bir kazanıştır ya da aleyhte bir delil olarak kalır karşımızdaki için…

 Susarız…

 Bir ilişkide negatiflerin gözümüze batmaya başladığı, karşımızdakine ait aleyhte deliller

dosyasının kabarmaya başladığı ve hatta dosyayı masanızdan kaldırmaya gerek duymaz

olduğunuz bir noktadasınızdır… Bir duruş, bir soluklanmadır susmak… Ortak geçmişin

değerlendirilmesi ve geleceğin muhasebesidir… Durup yeniden, şimdi bulunduğunuz

noktadan bir daha bakmak istersiniz yaşananlara ve eldekilerle geleceğe gitmenin ne kadar

mümkün olduğuna… Bir içe kaçış ve söylenemeyenlerin biriktirilmeye başladığı yerdir

susmak…

 Susarız…


 Ayağımız yerden kesilmiş, bulutların üstündeyizdir ve çiçek çiçek bahardır yüreğimiz…

Sevdiğimizle yan yana ve can canayızdır… Öyle bir ruhsal bütünleşmedir ki hiçbir söz

tanımlamaya yeterli gelmez hissedilenleri ve susarız… Sadece yüreklerin ve gözlerin

konuştuğu yerdir suskunluğumuz…

 Susarız…

 İletişimin tıkandığı yerdeyizdir, hiçbir iletinin bize yeterli gelmediği ve hiçbir iletimizin doğru

algılanmadığı…Yanlışlıklar, yanılgılar ve kim bilir belki de gerçeklerdir bir fırtınaya

tutulmuşçasına savrulup duran…Sözler yerini sessizliğe bırakmaya başlar ve siyah, tek nokta

konur cümlelerin sonuna…Zamanla cümlelerimizin sonuna konan o tek ve siyah nokta

büyüyerek bir kara deliğe dönüşmeye başlar…Güven ve sevginin içten içe çürümeye başladığı

yerdir ve gitmek zamanının ertelenmiş halidir susmak…

 Susarız…

 Kabul edilmiş bir hata ya da suçtur susuşumuz ve söylenecek her söz kaybetme riskidir…

Korku eşlik eder suskunluğumuza…

 Susarız…

 Bir gidişi kabullenmektir susmak, yerinde ve zamanında olduğunun ayrışımında olduğumuz

bir gidişin…

 Susarız…

 Hayata karşı bir susuştur bu kez yaşanan… Bizi can evimizden vuran bir kayıp, yaşanan büyük

bir acı, ölesiye bir çaresizliktir yaşadığımız… Söylenecek hiçbir sözümüzün adrese teslim

olmayacağından emin olduğumuz, bütün sözcüklerin anlamını yitirdiği bir yerdeyizdir…

Hayatın bize bir şey katamadığı ve bizim de hayata bir şey katmak için anlamımızı

kaybettiğimiz bir yer… Belki de boş gözlerle, algılamadan bir seyirdir hayat o noktada ve belki

de amacı ve beklentisi olmayan, bir mesaj kaygısı taşımayan ve hedefi olmayan tek susuştur

yaşadığımız…

 Susmak; eylemsiz ve durağan bir edim gibi görünse de her susku bir şey anlatır yine de ve

her suskunun bir nedeni vardır ve her susku içinde pek çok sesi hapseden sessiz bir

eylemdir…

ALINTI….

14 Ekim 2022 Cuma

SINAV STRESİ

 

Sınav stresi tüm dünyada var!

Eğitim öğretim yılında öğrencilere sınavın sorun olmaktan çıkarılmasını belirten Beşiktaş Lütfi Banat Ortaokulu Müdürü Acem Yıldırım; “Ailenin öğrenciye sınav konusunda yardımcı olmasını istiyoruz. Dünyanın bütün eğitim sistemine baktığımızda bir sınav stresi var”.

Sınav stresi tüm dünyada var!

Acem Yıldırım, stresin her eğitim sisteminde bulunduğunu belirtiyor; “ailelerin çocuklarına sınav konusunda yardımcı olmasını istiyoruz. Dünyanın bütün eğitim sistemine baktığımızda bir sınav stresi var. Örneğin, Güney Kore'de sınav stresi sabah başlar ve gece on ikide biter. Güney Koreli sınıflarda gün içinde sıralarda uyuyan yüzlerce öğrenci görürsünüz çünkü Güney Kore'de eğitim sabah yedide başlar, gece on ikide biter. Finlandiya'da öğrencisini bireysel olarak değerlendirilmesi var ama bana sorarsanız ben baskın sınav yapılmasından yana değilim.”

ÖĞRENCİLER NE DÜŞÜNÜYOR?

Öğrencilerden Yağız A.; “benim bu yıl öğreneceğim ders İngilizce. İngilizce dersine çaba harcıyorum çünkü zor bir ders. Her gün çalışıyorum, yoruluyorum ama öğrenmek istiyorum, öğreneceğime de inanıyorum” dedi.

Öğrencilerden Tekin C. “Okul düzenine tekrar alıştım aslında ama sınav süreci tüm öğrenciler için bir sorun. Daha tatil bitmeden sınavda neler olacağı konusunda endişelenmeye başladık. Bu durum ders çalışırken bile aklıma gelebiliyor…” dedi.

Röportaj gerçekleştirdiğimiz velilerin ise bir kısmı çocuklarının sınavlarını takıntı haline getirdiklerini belirtirken, bir kısmı sınav kaygısının hiç oluşmadığını çünkü çocuklarının sürekli ders çalışmaktan oldukça sıkıldıklarını gözlemlediklerini belirtti.

“ÖĞRENCİ SOSYALLEŞMEKTEN ALIKONULMAMALI”

Acem Yıldırım, öğrencilere aldıkları bir derste öncelik kendi eksiklerini tespit etmelerini ve o eksikleri bir deftere veya kullanmış oldukları tablet bilgisayara kaydetmelerini öneriyor ve bu eksiklerin mutlaka üzerine gidilmesi gerektiğini belirtiyor. Eksikler giderildikten sonra yeni bir konuya başlanılmasını ama asla bunu bir ölüm kalım meselesi olarak görülmemesi gerektiğini vurguluyor.

Acem Yıldırım, ders çalışmanın herkesin yapmak istediği ama motivasyon gerektiren bir durum olduğunu belirtiyor ve “öğretmenler ve ebeveynler öğrencilere zaman ayırmalı, çocukların sosyalleşmekten, oyundan alıkoymamalı.” diyor.

https://www.mynet.com/sinav-stresi-tum-dunyada-var-110107010503

6 Eylül 2022 Salı

SENEBAŞI ÖĞRETMENLER KURUL TOPLANTISI GÜNDEM MADDELERİ

 

LÜTFİ BANAT  ORTAOKULU

 

 

SAYI  :                                                                                                               29/08/2022

KONU: Sene Başı Öğretmenler

              Kurulu Toplantısı

 

 

                                                                                                                                     

            05 Eylül  2022 Pazartesi günü saat 11.00’da, okulumuzda aşağıda belirtilen gündem maddelerini görüşmek üzere 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı Ders Yılı Başı Öğretmenler Kurulu toplantısı yapılacaktır. Belirtilen tarih ve saatte toplantıda hazır bulunmanız hususunda;

 

           Gereğini rica ederim.

                                                                                                                    

                                                                                                                        Acem YILDIRIM

                                                                                                                          Okul Müdürü

GÜNDEM  MADDELERİ

 Açılış ve yoklama,

2.     Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı,

3.     Toplantı yazmanlarının seçimi,

4.     Mevzuatta yapılan değişiklikler hakkında bilgi verilmesi

5.     Bir önceki dönem okul LGS başarısının değerlendirilmesi.

6.     Öğretmenlerin nöbetleri, nöbet talimatnamesi ile ilgili hususların görüşülmesi,

7.     Öğretmenlerin rapor, izin, ayakta tedavi işlemleri ile ilgili hususlar

8.     Öğrenci devam devamsızlık işlemleri (rapor, izin, geç kalma hususları)

9.     Öğrenci kılık kıyafetleri ile ilgili hususlar

10.  Okul zaman çizelgesi, öğle arası süresi, derse giriş çıkışlarda düzenin sağlanması.

11.  Kitap okuma saatlerinin belirlenmesi koridor kitaplığında bulundurulması gereken kitaplar, dergiler, süreli yayınlar

12.  Ölçme değerlendirme ile ilgili hususlar, sınavlar, projeler ve ders etkinliklere katılım

13.  Destekleme ve Yetiştirme Kursları, görev alacak öğretmenler ve yönerge ile ilgili hususlar

14.  Zümre Toplantıları

a.     Okul Zümre Başkanının Belirlenmesi

b.     Okul Zümre Başkanları Kurulunun Oluşturulması

c.      Zümre Toplantıları tarihlerinin belirlenmesi

d.     Şube Öğretmenler Kurulu

15.  Sınıf / Şube Rehber Öğretmenlerinin Belirlenmesi, Veli toplantıları tarihleri, Şube Öğretmenler Kurulu toplantıları

16.  Sosyal Etkinlik Kulüpleri ve danışman öğretmenlerinin belirlenmesi

17.  Yıl içinde yapılacak olan gezilerin planlanması

18.  Belirli Gün ve Haftalar ve Görevli Öğretmenler

 

19.  Haftalık ders programları ile ilgili hususlar, sınıf /şube bazında ders öğretmenlerinin belirlenmesi

20.  Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Rehberlik Çerçeve Programı, BEP çalışmaları, Kaynaştırma Eğitimleri ile ilgili hususlar

21.  Okul Aile Birliği çalışmaları ve Genel kurul toplantı tarihinin belirlenmesi

22.  E-okul uygulamaları, öğrenci bilgilerinin sınıf rehber öğretmenlerince güncellenmesi

23.  Kurul ve Komisyonlarda görev alacak öğretmenlerin belirlenmesi

24.  Okulumuzun eğitim-öğretim politikalarının değerlendirilmesi/geliştirilmesi

25.  Başarıyı arttırmak için alınacak tedbirlerin görüşülmesi

26.  Eğitim – Öğretim yılında belirlenecek hedeflerin

27.  Dilek ve Temenniler

28.  Kapanış

 

 

2 Mart 2022 Çarşamba

 Kıymetli Öğretmen Arkadaşım,

2021 – 2022 Eğitim – Öğretim yılının 2. döneminde okulumuzda eğitim – öğretimimize devam ediyoruz. 

Zümre toplantılarımız, şube öğretmenler toplantılarımız, veli toplantılarımızın bazıları yapıldı, bazıları da devam ediyor.

8. sınıf öğrencilerimizin lise giriş sınavlarına yönelik çalışmaları da tüm hızıyla devam ediyor.

Kıymetli meslektaşım, şunun bilincinde olduğunun farkındayım ama, yine hatırlatmakta faide görüyorum. Öğrencilerimiz gelişme çağında olup ilköğrenimlerine bizim rahle- i tedrisatımızda devam etmektedirler. Öğrencilerimize yaklaşımımızda onların hallet-i ruhiyelerini göz önünde bulundurmamız onların yararına olacaktır. Gelişim çağındaki öğrencilerimize yarınlarda onlara rehberlik edecek, yol gösterecek minvalde mihmandarlık yapalım.

Sevgili mesai arkadaşım, veli toplantılarımızın öğrenci ve velilerimize ufuk açıcı olmasına özen gösterelim. Bizlere rehberlik amaçlı ya da herhangi bir sorununu danışmak üzere müracaat eden öğrencilerimizi bir başka meslektaşımıza yönlendirme yerini sorununu çözme gayretinde olalım.

Öğrencilerimizin öğrenmelerini pekiştirmek maksadıyla verdiğimiz ödev, etkinlik, proje vb. görevlerin tarafımızdan kontrolleri yapılmadığından bu görev sınıflarımızdaki bazı öğrencilere yaptırıldığı için kazanımların sağlanmadığı tespit edilmiştir.

Hepinize sağlık, mutluluk ve başarılar dilerim…

Saygılarımla öğretmenim…

19 Mayıs 2021 Çarşamba

19 MAYIS ATATÜRK'Ü ANMA, GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI (Okul Müdürü Konuşması)

 

Değerli Öğretmen Arkadaşlarım, Kıymetli Veliler, Büyük ve güçlü Türkiye’nin teminatı Sevgili Öğrenciler…

19 Mayıs 1919, Gazi Mustafa Kemal’in Türk milletinin bağımsızlık inancından aldığı güçle Milli Mücadeleyi başlattığı tarihi bir gündür.

Emperyalist, sömürgeci işgal kuvvetlerine karşı verdiğimiz mücadelede, milletimiz sarsılmaz bir kararlılıkla birlik ve beraberlik içinde yeniden ayağa kalkmak için öne atılmıştır.

Türk milleti, İstiklal Mücadelesi boyunca hiçbir millete nasip olmayan azim ve cesaretle göğsünü düşmana siper ederek vatanını, bayrağını savunmuş ve destansı bir zafer elde etmiştir. 

Gençlerimiz de Milli Mücadeleden bugüne her dönemde gösterdikleri kahramanlık ve gayretle ülkemizin ümidi olduklarını ortaya koymuşlardır.

Bugün biz de insanı merkezine koyan ilim ve irfan medeniyetimizden aldığımız güç ve gençlerimizin verdiği enerji ile şanlı zaferlerimizi taçlandırmak, öğrencilerimizi gelecek hedeflerine eriştirmek için var gücümüzle çalışıyoruz.

İnanıyorum ki öğrencilerimiz vizyon, hedef ve değerlerimize sahip çıkarak devraldıkları bayrağı çok daha ileri noktalara taşıyacak, ulusal ve uluslararası alanlardaki başarılarıyla ülkemizi güçlü şekilde temsil etmeyi sürdüreceklerdir.

Bütün alanlarda kendi stratejisini milli ve yerli imkanlarıyla sahada ve masada uygulayan, hedeflerine emin adımlarla ilerleyen bir ülke olarak gençlerimizin bu süreçteki katkıları ve başarılarıyla gurur duyuyor, onlara her daim güveniyoruz.

Gençlerimizin onlar için inşa edeceğimiz aydınlık Türkiye’de eğitimden istihdama, sanattan spora, bütün alanlarda sunduğumuz imkanları, verdiğimiz destekleri en iyi şekilde değerlendirmelerini bekliyoruz.

Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe, bölgesel ve küresel liderlik yolunda ilerledikçe, gençlerimize daha çok fırsat sunmaya devam edeceğiz.

Bütün gençlerimizin sadece kendi milletimiz için değil dünyanın dört bir yanındaki mazlumların ülkemize duyduğu güven ve beslediği umudun sorumluluğuyla gayret göstereceklerine inanıyorum.

Bu düşüncelerle, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını tekrar kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere Kurtuluş Savaşımızın bütün kahramanlarını saygıyla anıyorum.


Acem Asaf YILDIRIM

Nasrettin Hoca Ortaokulu

18 Mayıs 2021 Salı

19 MAYIS ATATÜRK'Ü ANMA, GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI

 Yaşasın özgür, bağımsız ve güçlü Türkiye"

Saygı Değer Meslektaşlarım, Kıymetli Velilerimiz, Özgürlüğümüzün, bağımsızlığımızın, egemenliğimizin ve Cumhuriyetimizin teminatı Sevgili Gençliğimiz…

19 Mayıs, 102 yıl önce Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkarak milli mücadelemizi fiili olarak başlattığı gündür.

19 Mayıs, işgal kuvvetlerini topraklarımızdan söküp atmak için milli iradenin, birlik ve beraberlik ruhunun, güçlü bir inancın uyanış günüdür.

19 Mayıs, bu milletin yeniden dirilişidir.

19 Mayıs, özgürlüğe ve bağımsızlığa doğru atılan ilk adımdır.

Sevgili Gençler...

Dün olduğu gibi bugün de özgürlük ve bağımsızlığımıza kast eden ihanet ve şer odaklarına karşı bu ülkeyi siz koruyacaksınız.

Çünkü Mustafa Kemal Atatürk bu ülkeyi ve bu ülkenin geleceğini sizlere emanet etti.

Her şeyin hızla değiştiği bir çağda yaşıyoruz. Bu hızlı değişim içinde bilimde, sanayide, teknolojide ve sanatta sizin enerji ve heyecanınıza, sizin arzu ve hayallerinize bu ülkenin ihtiyacı var.

Hepimizin size ihtiyacı var.

Ülkemizi yeni ufuklara sizin fikirleriniz, sizin buluşlarınız, sizin düşünceleriniz, sizin azim ve kararlılığınız taşıyacak.

Omuzlarınızdaki bu yükün ağırlığını ve sorumluluğunu asla unutmayın.

Sevgili gençler...

Biz size inanıyoruz.

Sizin istek ve beklentilerinizi, sizin hayallerinizi gerçekleştirmek için mensubu olmaktan ve yaşamaktan gurur duyacağınız bir gelecek inşa etmek için, dün olduğu gibi bugün de sizleri yarınlara en iyi donanımla donatmaya hazırız.

Haydi, el ele gönül gönüle vererek ülkemizi daha ileri taşıyalım.

Semalarında ezanların çınladığı, ufuklarında al bayrağın dalgalandığı özgür, bağımsız ve güçlü bir ülke olarak Milli Mücadelemizin 102. yılında yüz akımızla hep birlikte geleceğe koşalım.

Bu vesileyle Atatürk ve silah arkadaşlarını bir kez daha saygıyla anıyor, başta siz gençlerimiz olmak üzere aziz milletimizin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutluyorum.

 

 

ACEM ASAF YILDIRIM

NASRETTİN HOCA ORTAOKULU MÜDÜRÜ