2 Ocak 2025 Perşembe

ZAMANIN DÖNÜŞÜ YOK

 ZAMANIN DEĞERİNİ ANLAMAK

İbrahim Tenekeci’nin Sözlerinden İlhamla…

"Vakit mübarektir. Onu doğru işlere ve hak eden kişilere ayırmalıyız." 

İbrahim Tenekeci’nin bu sözünü ilk duyduğumda, sanki zamana dair unuttuğum bir gerçeği hatırladım. Zamanın mübarek olduğunu düşünmek, onu yalnızca bir akıştan ya da sıradan bir kavramdan çok, bir hediye olarak görmeyi gerektiriyor. Peki, biz bu hediyeyi nasıl değerlendiriyoruz?

Zaman, hepimize eşit verilmiş olsa da, onu nasıl kullandığımız birbirimizden çok farklı. Kimimiz hayatını dolu dolu yaşarken, kimimiz zamanın avuçlarımızdan kayıp gitmesine seyirci kalıyor. İşte bu noktada Tenekeci’nin sözü bir rehber oluyor: Zamanı, hem kendimize hem de başkalarına değer katacak şekilde kullanmak.

Doğru İşler ve Hak Eden Kişiler 

Doğru işler... Bu ifade, herkes için farklı anlamlar taşıyabilir. Kimi için bir kitap okumak, yeni şeyler öğrenmek ya da bir hedef için çalışmak doğru iştir. Kimi için ise yalnızca sevdikleriyle vakit geçirmek, bir başkasının hayatına dokunmaktır. Hak eden kişiler dediğimizde ise sevdiklerimiz, dostlarımız, hatta bazen hiç tanımadığımız ama yardımımıza ihtiyaç duyan insanlar gelir akla. Çünkü zamanımızı birine ayırmak, ona verebileceğimiz en kıymetli armağanlardan biridir.

Zamanın Dönüşü Yok

Hayat, teknoloji ve günlük koşuşturmacalarla öylesine dolup taşmış durumda ki, bazen farkında olmadan zamanımızı önemsiz şeylere harcıyoruz. Sosyal medyada kayboluyor, gereksiz bir endişeye saatlerimizi veriyoruz. Bu sırada sevdiklerimizle geçirebileceğimiz anlar, kendimizi geliştirebileceğimiz fırsatlar uçup gidiyor. Oysa zaman, geri getirilemeyen tek şey. 

İşte bu noktada, kendimize şu soruları sormamız gerekiyor: 

- Zamanımı gerçekten nereye harcıyorum? 

- Hayatıma değer katan işler yapıyor muyum? 

- Sevdiklerime yeterince zaman ayırıyor muyum? 

Bir Dönüşüm Hikayesi 

Zamanla ilgili farkındalığım, Tenekeci’nin bu cümlesiyle değişmeye başladı. Artık daha sık düşünür oldum: Bugünümü nasıl doldurabilirim? Daha anlamlı işler yapabilir, daha çok insana dokunabilir miyim? Bu soruların cevaplarını bulmaya çalışmak bile, bana hayatın her anının ne kadar kıymetli olduğunu öğretti. 

Sonuçta şunu anladım: Zaman, sadece bizim değil, etrafımızdaki her şeyin şekillendiği bir zemindir. Onu doğru değerlendirmek, hem kendimiz hem de dünya için daha iyi bir gelecek inşa etmek demektir. 

Eğer bugün siz de bu satırları okurken zamanınızı nasıl geçirdiğinizi düşünüyorsanız, bir adım attınız demektir. Çünkü farkındalık, değişimin ilk kapısıdır. Ve unutmayın, vakit mübarektir; ona hak ettiği özeni göstermek ise bizim sorumluluğumuzdur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder