21 Ocak 2025 Salı

SESSİZ LİMANLARIMIZ

SESSİZ LİMANLARIMIZ

Kitaplar:

Hiç kendinizi çok yorgun hissettiğiniz, sanki dünya üzerinize geliyor gibi düşündüğünüz oldu mu? Hayat bazen büyük bir okyanus gibi görünüyor: dalgalı, belirsiz ve bazen de ürkütücü. İşte tam o anlarda bir limana ihtiyaç duyuyoruz. Sakin, güvenli bir limana... Cemil Meriç’in “Kitaplar birer limandır” sözü, bu yüzden o kadar anlamlı ki. Çünkü kitaplar, yorgun ruhlar için sessiz birer sığınak. 

Kitaplara sığındığımda hep aynı şeyi hissediyorum: Bir huzur, bir dinginlik… Belki de bu yüzden, her kitap benim için yeni bir yolculuk. Kim bilir, belki bir roman kahramanının gözünden dünyayı görürüm; belki bir şiirin içinde, kendi içimde kaybolurum. Kitapların sunduğu bu çeşitlilik, hayatın karmaşasına karşı en güzel cevap değil mi? Çünkü onlar, hem öğretir hem de hissettirir. 

Ama kitaplar sadece bir kaçış değildir. Bazen beni hiç ummadığım bir soruyla baş başa bırakır. Mesela, “Ben kimim?” diye düşündüğümde, kitaplar bir ayna gibi karşıma çıkar. Bu sorunun cevabını, bazen bir hikâyede, bazen de tarihin tozlu sayfalarında bulurum. Türkiye Yüzyılı Maarif Eğitim Modeli’nin de asıl amacı bu değil mi? Genç bireyleri kendi kimliklerini keşfetmeye, düşünmeye ve medeniyetlerinin değerleriyle buluşmaya davet etmek. Kitaplar da bu yolculuğun en sadık rehberleri. 

Bir düşünün: Yunus Emre’nin dizelerini okurken sevginin gücünü hissetmek, Mevlânâ’yla birlikte hoşgörüyü anlamak… Ya da Akif’in mısralarında bağımsızlık mücadelesinin ne demek olduğunu iliklerinize kadar yaşamak. Bu kitaplar, sadece geçmişten gelen hikâyeler değil; aynı zamanda geleceğimizi inşa eden değerlerimiz. Türkiye Yüzyılı, işte bu mirasın üzerine yükseliyor. 

Kitaplar bize hayal kurmayı da öğretir. Bir roman okurken, zihnimde yeni dünyalar kurarım. Bazen bir köyde yoksul bir çocuğun umutlarını görürüm, bazen uzak bir gezegende maceraya atılırım. Hayal gücüm, kitapların sayfaları arasında özgürleşir. Türkiye Yüzyılı Maarif Eğitim Modeli’nin bireyleri yaratıcı düşünceye teşvik etmesi tam da bu yüzden çok kıymetli. Çünkü hayal kuran bir birey, geleceği inşa etmenin ilk adımını atmıştır. 

Bir kitap okuduğunuzda, aslında sadece o kitabı değil, kendinizi de okursunuz. Belki daha önce fark etmediğiniz bir duygunuzu keşfedersiniz. Belki de hiç düşünmediğiniz bir soruyla yüzleşirsiniz. Kitaplar, sizi kendinize döndüren bir yolculuğa çıkarır. Ve bu yolculuk, sizi daha güçlü bir insan yapar. 

Sonuç olarak, Cemil Meriç’in dediği gibi kitaplar gerçekten birer limandır. Ama bu limanlar sadece dinlenmek için değil; aynı zamanda yeni yolculuklara çıkmak için vardır. Türkiye Yüzyılı’nın genç bireyleri, bu limanlarda hem geçmişin bilgeliğini hem de geleceğin umutlarını bulacak. Kitaplar sayesinde, kim olduğumuzu anlayacak, neye inandığımızı sorgulayacak ve daha aydınlık bir gelecek için adım atacağız. 

Unutmayın, her kitap bir dünyadır. Her dünya, yeni bir liman. Ve her liman, hayatta yeniden yola çıkabilmek için bir fırsat…  

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder