UÇSUZ BUCAKSIZ BİR OKYANUS: KİTAP
Bazı yolculuklar vardır
ki insanı hiç bilmediği diyarlara götürür. İşte kitap okumak da böyle bir
yolculuktur. Bir kitabın kapağını açtığımızda, sanki engin bir okyanusun
kıyısına geliriz. Sayfalar ilerledikçe dalgalar bizi içine çeker, yeni
bilgilerle, farklı dünyalarla tanışırız. Kitap denen bu uçsuz bucaksız
okyanusta ne kadar ilerlersek ilerleyelim, keşfedecek daha çok şey olduğunu
görürüz. İşte bu yüzden okumak, bitmeyen bir keşiftir.
Cemil Meriç’in dediği
gibi, "Kitap, zekâyı kibarlaştıran,
kalbi insanlaştıran bir mucizedir." Gerçekten de kitaplar sadece bilgi
kaynağı değildir; onlar, ruhumuza dokunan, düşünce dünyamızı genişleten ve
bizleri daha iyi bir insan olmaya yönlendiren en güçlü araçlardır.
Her kitap yeni bir keşif
demektir. Tarih kitaplarıyla geçmişin derinliklerine dalar, bilim kitaplarıyla
geleceğe dair hayaller kurarız. Romanlar sayesinde başkalarının hayatlarına
dokunur, şiirlerle ruhumuzu besleriz. Bazen bir kitabın içinde, hiç
gitmediğimiz bir ülkeyi keşfederiz; bazen de kendi iç dünyamıza yaptığımız bir
yolculuğun tam ortasında buluruz kendimizi.
Ne var ki, bugün hızlı
tüketimin hâkim olduğu bir çağda yaşıyoruz. Sosyal medyada birkaç cümle okumak,
uzun soluklu kitaplar okumaktan daha cazip hâle geliyor. Oysa okumak, sadece
bilgi edinmek değildir; sabrı, derin düşünmeyi, olaylara farklı açılardan
bakmayı da öğretir. Türkiye Yüzyılı Maarif Eğitim Modeli de tam olarak bunu
hedefler: İnsanı yalnızca akademik bilgiyle değil, irfanla, hikmetle ve erdemle
donatmak… Çünkü gerçek eğitim, insanın zihnini olduğu kadar kalbini de besleyen
eğitimdir.
Kitap okudukça kendi
kimliğimizi ve kültürümüzü daha iyi anlarız. Yunus Emre’nin dizelerinde
sevgiyi, Mevlânâ’nın sözlerinde hoşgörüyü, Mehmet Âkif’in mısralarında vatan
sevgisini buluruz. Büyük düşünürlerin ve edebiyatçıların eserleri sayesinde
köklerimize daha sıkı sarılır, millî ve manevi değerlerimizi geleceğe
taşırız.
Denizciler için en büyük
tehlike, açık denizlerde pusulasız kalmaktır. Bizler de eğer okumazsak, bilgi
denizinde yolumuzu kaybedebiliriz. Ancak kitaplar, bize yön gösteren birer
pusula gibidir. Doğru kitapları seçerek kendimizi geliştirir, geleceğimizi
şekillendiririz.
Türkiye Yüzyılı, bilgiyi
hikmetle harmanlayan, millî ve manevi değerleriyle donanmış bireylerin
omuzlarında yükselecektir. Bu yüzden okumak, sadece bireysel bir kazanç değil,
aynı zamanda bir medeniyet inşa etme sürecidir. Şimdi eline bir kitap al ve ilk
sayfayı çevir. Unutma, her kitap yeni bir keşif, her satır yeni bir ufuktur.
Kitap okudukça bilginin sonsuz okyanusunda yol almaya devam edeceksin. Peki, bu
büyüleyici yolculuğa çıkmaya hazır mısın?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder