KÜÇÜK BİR DAVRANIŞ,
BÜYÜK BİR MUTLULUK
Acem Asaf YILDIRIM
İkramda Bulunmak…
Bir arkadaşınız size çantasından bir parça çikolata
uzattığında nasıl mutlu oluyorsunuz, değil mi? Ya da anneniz komşuya bir tabak
tatlı hazırladığında, komşunun sevincini görüp içinizin nasıl huzurla dolduğunu
düşünün. İşte bu küçük ama etkili davranışın adı ikramdır. İkramda bulunmak,
aslında sadece bir şeyler vermek değil; kalbimizdeki sevgi ve cömertliği
başkalarıyla paylaşmaktır.
İkram, bizim kültürümüzde önemli bir yere sahiptir.
Misafirperverlik, paylaşmak ve başkalarına değer vermek, nesiller boyunca
hayatımızın bir parçası olmuştur. Dedelerimiz ve ninelerimiz, gelen misafirlere
en güzel yemeklerini sunar, "Tanrı
misafiri" diyerek kapılarını açarlardı. Çünkü ikram, insana saygının
ve sevginin bir ifadesidir. İkramda bulunmak, sadece misafirperverlik değil,
aynı zamanda insanları mutlu etmenin en güzel yollarından biridir.
Düşünelim: Bir sınıf arkadaşımıza öğle yemeğinde beslenmemizden
bir parça uzattığımızda ya da bir kalemini unuttuğunda ona ödünç bir kalem
verdiğimizde ne hissederiz? İçimizde sıcak bir mutluluk oluşur. Çünkü ikramda
bulunmak, sadece karşımızdaki kişiyi değil, bizi de mutlu eder. Paylaştıkça
büyüyen bu mutluluk, toplumu daha güçlü ve daha sevgi dolu hale getirir.
İkram, sadece maddi bir şeyler sunmakla sınırlı değildir.
Bazen bir gülümseme, bazen içten bir selam da bir ikramdır. Sokakta yürürken
yaşlı birinin ağır torbalarını taşımaya yardım etmek, bir arkadaşımıza
zorlandığı bir derste destek olmak ya da yolda bulduğumuz bir kayıp eşyayı
sahibine ulaştırmak… Bunların hepsi, ikramın farklı yüzleridir. Çünkü ikramda
bulunmak, insanın içindeki iyiliği ve güzelliği dışarıya yansıtmasıdır.
Peki, ikramda bulunmayı nasıl alışkanlık haline
getirebiliriz? Öncelikle paylaşmayı sevmeliyiz. Evimizdeki bir tabağı
komşumuzla paylaşmak, bayramlarda ya da özel günlerde arkadaşlarımıza küçük
hediyeler vermek bizi daha cömert biri yapar. İkram, küçük şeylerle başlar ama
zamanla büyük mutluluklara dönüşür.
Bir gün arkadaşınız size, “Teşekkür
ederim, senin sayende çok mutlu oldum,” derse ne hissedersiniz? İşte o an,
ikramda bulunmanın ne kadar değerli olduğunu anlarsınız. Paylaşmak, bizi daha
iyi bir insan yapar ve toplumdaki sevgi bağlarını güçlendirir. Unutmayalım,
ikramda bulunmak sadece başkalarını mutlu etmek değildir; aynı zamanda kendi iç
dünyamızda da bir iyilik tohumu filizlendirmektir.
Sonuç olarak, ikramda bulunmak küçük bir davranış gibi
görünse de hayatımızda büyük mutluluklar oluşturur. Paylaşmayı seven, cömert ve
misafirperver insanlar, hem kendilerini hem de çevrelerini güzelleştirir.
Küçücük bir çikolata parçası bile bazen kocaman bir gülümsemeye dönüşebilir. O
yüzden her zaman paylaşmayı sevelim, ikramda bulunalım ve hayatı
güzelleştirelim. Çünkü mutluluk, paylaştıkça çoğalan bir hazinedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder