26 Şubat 2016 Cuma

CHEF



ESERİN KİMLİĞİ

ESERİN ADI: Chef
YAZARI: Mustafa KUTLU
YAYIN EVİ: Dergâh
BASKI SAYISI: 7. Baskı Ocak 2014
SAYFA SAYISI: 214
İÇERİK (MUHTEVA) ÖZELLİKLERİ:

HİKÂYENİN KAHRAMANLARI:

Hüseyin Hüsnü Şen: Sarıkamışlıdır. Annesi, onu doğururken ölmüştür. Babası başka bir kadınla evlenmiştir. Küçükken babasının müstahdem olduğu köy okulunun kütüphanesinde birçok kitap okumuştur. Babası, Hüsnü çalışkan olduğu için ve kendisine yapılan telkinler neticesinde onu okula göndermiştir. Hüsnü parasız yatılı okul kazanmıştır. Okuduğu sırada babasını kaybetmiştir. Liseyi bitirip, askerliğini tamamlamıştır. Diplomaya ehemmiyet vermeyen bir adamdır. Kitap, kültür-sanat, panel, konferans vb. her şey arası iyi bir banka şefidir.

Arzu: Hüseyin Hüsnü'nün eşi ve Özgür'ün annesidir. Mutfakta zaman geçirmekten çok hoşlanır. Kendi halinde, ailesine düşkün bir bayandır. Bir süre memurluk yaptıktan sonra emekli olmuştur. Tek idealı bir ev almaktır. Hayatının büyük bir çoğunluğunu bu emel üzerine yaşar. Emekli olduktan sonra uzun süre evde durur. Bu sürede tek meşgalesi mutfak işleri ve üst komşusu Gülşen ile vakit geçirmektir. Bodrum, Marmaris arasında bir lokanta işletmektedir. Burada epey bir para kazanmıştır. Ekonomik açıdan iyi bir noktaya ulaşmıştır.

Özgür: Hayatını ticarete adamış, bir aykırı ruh. Kimseye ey vallahı olmayan, girmediği delik, el atmadığı iş kalmayan biri ve düşük seviyede İngilizce konuşabilen ve tahsilini yarıda bırakmış bir gençtir. Hayatının belli döneminde yurt dışı macerası olmuştur. Bir de sevgilisi vardır. Adı Seda, ciddi bir ilişki içerisinde olsa da beyni bulanıktır...

Diğer karakterler: Gülşen, İris, Refik Bey, İlyas, Avukat, Medyacı, Dadaş Bekçi, Cafer Ağa, Hülya Hanım, Tarcan Bey, Philip, Bolulu Usta Başı, Süleyman, Malatyalı Adam, Seda.

ESERDE İŞLENEN KONU: 

İdealler, hayaller, ümitler ve hayatın gerçekleri arasında sıkışıp kalan, bir çıkış noktası arayan insanların hikayesidir Chef. Tek bir çatı altında, 3 farklı hayatın kurgulandığı, aynı masada 3 farklı hayat görüşünün birleştiği bir hikayedir Chef.
Mustafa Kutlu, üç karakteri, üç farklı görüş çerçevesinde betimler. Bu üç karakter, aynı ortamda farklı kaderleri yaşamaktadır.

ESERİN ANA FİKRİ

Modernizmin ve onun uzantısı olan kapitalizmin Türk toplumuna hâkim olmasının nasıl bir içtimaî tramvaya sebep olduğunu gösterme gayretinin eseridir.

ESERİN TÜRÜ:

Hikâye

ESERDE İŞLENEN TEMEL DEĞERLER:

Kendi toplumunun meselelerine duyarlı bir yazar olarak, toplumun yaşadığı siyasî ve sosyal olayları eserlerine konu etmektedir. Öyle ki Türk toplumunun, içtimaî tarihini Kutlu'nun eserlerinden takip etmek mümkündür. Edebiyatın, sokağa tutulan ayna olma özelliği, Mustafa Kutlu'nun eserlerinde açık şekilde görülebilmektedir.

YAZARIN ÜSLUBU:

Az sözle çok şey anlatmayı esas alan Şark hikâye anlayışını, daha da geliştirerek modern hikâyenin bazı tekniklerini de katmak suretiyle kendine mahsus bir üslup inşa etmeyi başarmıştır.

ÖZET:

Chef; bir baba, bir anne ve bir oğuldan oluşan çekirdek bir ailenin hayatlarını konu alır. Üç bölümden oluşan eserin ilk bölümünde bir bankada şef olan Hüseyin Hüsnü Şen’in hikâyesi, ikinci bölümde bu banka şefinin eşi olan Arzu’nun ve üçüncü bölümde de bu iki kahramanın oğulları olan Özgür’ün hayatından kesitler ile karşılaşırız. Chef’te 1980’li yıllarda belirginleşen ve “köşe dönmek” şeklinde nitelendirilebilecek hâkim insan psikolojisi irdelenir. Bir bankada şef olarak çalışan Hüseyin Hüsnü Şen, banka müdürü olmak isteyen fakat bir türlü olamayan, arabalara karşı tutkulu bir kahramandır. Arzu ise, yeni emekli olmuştur ve hayattan beklentisi emekli ikramiyesine birkaç kuruş ekleyip bir ev sahibi olabilmektir. Bu iki kahramanın oğulları olan Özgür ise (Arzu ve
Özgür isimlerinin kahramanların eserdeki konumlarına uygun olarak verildiğini belirtebiliriz) ticarete meraklı, okumayı fuzulî bir şey ve hayallerinin önünde bir engel olarak gören, yukarıda bahsettiğimiz dönemin köşeyi çabuk dönmek arzusunda olan kişilerinden biridir. Eserin dikkat çeken özelliklerinden biri, hikâyelerin neticelendirilmemesidir. Başka bir söyleyişle hikâyelerin sonları, okuyucuların muhayyilelerine sevk edilmiştir. Kutlu’nun diğer uzun hikâyeleri gibi, Chef de bir solukta okunabilecek bir kitap. Çünkü okuyucuda yazılmışlık hissi uyandırmayan hikâyeler Kutlu’nun hikâyeleri. İçimizden biri olan Kutlu’nun sade bir üslûpla kaleme aldığı 214 sayfalık bu uzun hikâyeyi okumak; aile hayatımızdaki değişmeyi(parçalanmayı), arzularının, hırslarının peşinde koşan bir tüketim toplumu hâline geldiğimizi ve dilimizdeki yozlaşmayı fark etmemiz için güzel bir fırsat olacaktır.

  SON BAKIŞ:

Mustafa Kutlu, otuzu aşan eseriyle günümüz Türk Edebiyatının ve Türk hikayeciliğinin zenginliğidir. Yarım asra dayanan yazın hayatının semeresi olan bu eserler okur – yazar çevrelerin ve araştırmacıların dikkatini çekmiştir.
Mustafa Kutlu eserlerine üzerine çok sayıda yüksek lisans tezi ve doktora tezi, çok sayıda makale ve bildiri hazırlanmıştır.
Kutlu’nun eserlerinde:
Ticaret
Siyaset
Tabiat
Anadolu romantizmi
Modernite eleştirisi
Köy gerçeği gibi temalar sıklıkla işlenir. Kutlu, ilk eserlerinden itibaren kendi toplumunun meselelerine duyarlı bir yazar olarak, toplumun yaşadığı siyasî ve sosyal olayları eserlerine konu etmektedir. Öyle ki 1970'lerin sonlarından itibaren Türk toplumunun, içtimaî tarihini Kutlu'nun eserlerinden takip etmek mümkündür. Edebiyatın, sokağa tutulan ayna olma özelliği, Mustafa Kutlu'nun eserlerinde açık şekilde görülebilmektedir.

Mustafa Kutlu, az sözle çok şey anlatmayı esas alan Şark hikâye anlayışını, daha da geliştirerek modern hikâyenin bazı tekniklerini de katmak suretiyle kendine mahsus bir üslup inşa etmeyi başarmıştır. Yine Şark hikâyesinin temel özelliklerinden olan alegorik anlatım da Kutlu'nun hikâyelerinde görülen temel hususiyetlerdendir. Şark hikâye anlayışının, okuyucuya bir kıssa verme kaygısı, Mustafa Kutlu'nun, toplumu, görünen tarafıyla değil, daha derin katmanlarıyla anlatmasına sebep olmuştur. Bu bakımdan onun hikâyelerinde sadece toplumun yaşadığı meseleler aktarılmaz; bu meseleler etrafında yaşanan dram da ortaya konulur.

Hemen her hikâyesinde insanının temel meselesi olarak, varlığını anlamlı kılma çabasına vurgu yapar. Kutlu'nun hikâyeleri üzerine yapılacak bir anlam dünyası tasnifinde görüleceği gibi, Kutlu, en alt anlam dünyasında insanının Yaradanıyla ilişkisini irdeler. Çünkü üst anlam dünyasında, dünyanın meseleleri vardır. Dünyanın meseleleri ortadan kaldırıldığında insanının Yaradanıyla olan ilişkisi ortaya çıkmaktadır. Mesela, Beyhude Ömrüm'de üst anlam dünyasında köyden şehre göç gibi bazı içtimaî olaylar anlatılsa da alt anlam dünyasında, bahçe metaforu etrafında, insanın hem bu dünyada hem de öte dünyada güzel bir yer edinme çabası dile getirilir. Bu durum, benzer özelliklerle, diğer hikâyelerde devam etmektedir.

Chef, birçok özelliğiyle, yukarıda yazarın edebî şahsiyetine ait ortaya konulan hususiyetlerle örtüşmektedir. Ancak Kutlu burada, daha ziyade, modern hayat tarzının toplum üzerindeki tesirini öne çıkartır. Bu anlamda Chef, modernizmin ve onun uzantısı olan kapitalizmin Türk toplumuna hâkim olmasının nasıl bir içtimaî travmaya sebep olduğunu gösterme gayretinin eseridir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder