8 Haziran 2016 Çarşamba

İdeal Öğretmen

KİTABIN ADI: İdeal Öğretmen
YAZARI: Grıgory Petrov
DERLEYİCİ: Selim Gündüzalp
YAYINEVİ: Zafer Yayınları
SAYFA SAYISI: 75

İDEAL ÖĞRETMEN
GRIGORY PETROV
1880’li Yıllarda Moskova Üniversitesi
1880’li Yıllarda Moskova Üniversitesinin bütün profesörleri, öğrencileri ve Moskova’nın aydınlar grubu, büyük bir şaşkınlık yaşıyorlardı. Çünkü tanık oldukları şey, o güne kadar görülmemiş bir şeydi.
Üniversitenin en genç Matematik Profesörü S.A. Raçinski, üniversitedeki kürsüsünden istifa etmiş, ayrılmış. Rusya’nın Smolenska Eyaleti’nin Tatevo Köyü’nde öğretmenliğe atanmak için Eğitim Bakanlığına bir dilekçe vermişti.
Bilim dünyası onunla övünürken ve birçok Matematik bilgini ondan önemli buluşlar beklerken, bu genç profesör, kendi arzusu ile üniversitedeki çalışmalarına son veriyordu.
AMA NEDEN?
Herkes AMA NEDEN? diye büyük bir merak ile soruyordu. Raçinski ise bu sorulara tek bir cevap veriyordu:
SADECE VE SADECE
BİR KÖYDE,
SIRADAN
BİR KÖY ÖĞRETMENİ
 OLMAK İÇİN…
Bir Rus Edebiyatı eseri olan bu küçük hacimli kitap; ideal sahibi bir öğretmenin, mevcut tüm fırsatlarını ve parlak geleceğini elinin tersi ile itip, zorlu, küçük ama anlamlı bir ideal peşinde koşmasını konu ediniyor.
Tavsiye Ederiz ki!
Eğitici, düşündürücü, gurur verici olan bu idealist kitap, her öğretmen ile öğrenci tarafından mutlaka okunması gereken bir eserdir.
Eser gayet akıcı bir üslup ile yazılmış olup, 75 sayfa gibi küçük bir hacme sahip olduğundan, elinizden hiç düşürmeden bir solukta okuyabileceğiniz bir kitaptır.
Eserin Konusu
Prof. Raçinski’nin, Rusya’da 1880’li yıllarda ülkenin en iyi üniversitelerin birinde genç ve gözde bir Matematik profesörü iken, üniversitedeki görevinden istifa ederek
Doğduğu köye bir ilkokul öğretmeni olmasını konu alıyor.
Kitabın ilk bölümünde, Prof. Raçinski’nin bu ani ve ilk etapta anlaşılması güç, akıl almaz tercihini anlamakta zorluk çeken diğer üniversite hocaları ile girdiği fikri tartışmaları oldukça zevkle okunacaktır.
Arkadaşları onu vazgeçirmek için kırk dereden su getiriyorlar, üstten girip alttan çıkıyorlar. Ancak Raçinski kendinden emin, kararlı ve vakur bir duruş sergileyerek diğer tüm hocaları susturmayı, alt etmeyi başarıyor.
Raçinski, bu bölümde köy öğretmenliğinin ve sınıf öğretmeninin donanımlı olmasının önemini vurguluyor.
Prof. Raçinski köye geldikten sonra her şey güllük gülistanlık olmuyor. Köy halkının çıkardığı  zorluklarla karşılaşıyor. Ancak ideal sahibi olan Prof. Raçinski tüm bunları önceden tahmin etmiş ve hazırlıklı gelmiştir.
Köydeki öğrencilerin yeteneklerini ortaya çıkarmak ve bunları geliştirmeyi temel hedef edinen idealist öğretmen, kısa sürede dünya çapında bir ressam, kimya profesörü ve din adamı yetiştiriyor.
Bu başarılarından sonra, onu suçlayan, yadırgayan ve anlamayan eski üniversitedeki arkadaşları onu takdir ediyorlar.
Prof. Raçinski aydınların ve devlet adamlarının halktan uzak bir yaşam sürdürmelerini ve halka yabancılaşmalarını eleştiriyor. 
Şunu Bilmeliyiz!
Biz halka ne verdik ki onlardan ne bekliyoruz?
Birçok yetenek keşfedilmeden, geliştirilmeden, faydalanılmadan yok olup gidiyor. Bir ülkeyi güçlü ve değerli yapan halktır. Halkın eğitim ve refah seviyesi ne kadar yükseltilirse o ülke o kadar değer kazanır.
Bu açıdan o dönem Rusya’sı ile aynı dönemin Türkiye’si birbirine benziyorlar.
Üretmeden Övünmenin Bir Faydası Yok
Prof. Raçinski, ülke olarak üretim yapmadan tüketim yaparak boş boş övünmeyi eleştiriyor:
“Biz şöyle bir milletiz, böyle topraklarımız var, şöyle kaynaklarımız var vb.”
Esas olan bu kaynakların doğru bir şekilde değerlendirilmesidir.
Övünmek İstiyorsak;
Bize ait değerlerimizi önce yöresel, sonra ulusal daha sonrada evrensel düzeye çıkarmalıyız. İşte ancak o zaman övünebiliriz!
Prof. Raçinski, Rus Halkını uyuşturan, gerileten, perişan eden en büyük illetlerden birinin içki olduğunu söyler. Bunu sosyo-ekonomik koşullar ve en önemlisi sağlık açısından bilimsel verilerle kanıtlamaya çalışır.
Eğitimin Önemi
Prof. Raçinski, eğitimin önemini vurgularken, eğitimin hayatın her alanında gerekli olduğunu ve herkesin eğitime ulaşması gerektiğini vurgular.
Yani zamanımızda olduğu gibi sadece geçim için değil, hayatın kendi sürecinde elzem olduğu için bilginin peşine düşeceğiz!
Kitabın Sonucu Olarak;
Yazar, Prof. Raçinski’nin yetiştirdiği öğrencilerinin kısa hayat hikâyeleri ile 1900’lerdeki Rus devlet, aydın ve toplum yapısını sorgulayarak kitabı sonlandırır.
Soruyorum Size!
Ruh köklerini yitiren, giderek ruh kökleriyle kavgalı hâle gelen bir aydın, bu dünyaya ruh üfleyebilir mi, insanlığa, insanlığın önünü açacak yeni bir şey verebilir mi?
Zihinsizleştirilmiş bir zihne yani körleşmiş ve köleleşmiş bir zihne sahip olduğu için, yalnızca ödünç akılla, ödünç zihinle ve ödünç bir kültürle yaşayan bir aydın, bu dünyaya ne verebilir ki?
Asıl Körleşme Ve Köleleşme Budur!
Zihni, aklı, dünyası ödünç olan, taklidi yaşayan bir aydının -dolayısıyla genç kuşakların- dünyaya özgün şeyler verebileceğini sanmak, aslında zihnen köleleşmenin ve körleşmenin bir göstergesinden başka bir şey değil.
Şimdi Sıra Bizde!
Türkiye, deyim yerindeyse,  çok hızlı bir şekilde, toplumun bütün kesimlerini kucaklayarak, medeniyet iddialarını yeniden kuşanmalı.
Ve medeniyet iddialarıyla donanan özgüveni yüksek, pergelin sabit ayağını bizim medeniyet dinamiklerimize basan, pergelin hareketli ayağıyla da bütün dünyalara, medeniyetlere, kültürlere açılan,
bu dünyada yaşayan ama bu dünyayı yaşamayan, insanlığın yükünü omuzlarında taşıyan, çağ açacak, çağrısı çağını kuracak, çağlayan olup yeniden insanlığı barış yurduna kavuşturacak parlak, özgüveni yüksek öncü kuşaklar yetiştirecek tohumları toprağa düşürmeye bakmalı! 
En Büyük Hedef, Öncü İnsan Yetiştirmek Olmalı!
Türkiye'yi bekleyen en büyük iş, medeniyet dinamikleriyle donanacak ve insanlığın önünü açacak parlak öncü kuşaklar yetiştirmek olmalı! 
Önce İnsan,İnsan,İnsan!
İnsan, İnsan, yine insan
Kültürü, eğitimi ve gençliği ihmal edersek, geleceğimizi imha etmiş oluruz!
Korkmayın!
Gerçekleri görmekten korkmayalım! 
Bu Ülkenin Öğretmenleri!
Kültürde, sanatta, fikir hayatında asıl söylenecek ve dünyaya iletilecek sözü söyleyecek olanlar, bu ülkenin medeniyet birikimini ve ruh köklerini harekete ve hayata geçirecek olanlar, BU ÜLKENİN ÖĞETMENLERİDİR!
Sözün Özü
Konuşlandığınız yer, konuşmanızın içeriğini belirler; konuşmanızın dil'ini, yerini ve yön'ünü tayin eder.
Konuşlandıkları yeri bilemeyenler, bize, bizi sahil-i selamete çıkarak bir yolculuk armağan edemezler.
Sonuç Olarak
Sonuçta çağ'ı tanıyamadıkları için, sürekli tanımlanırlar. Ve çağ'ın ağ'ları, bağ'ları ve kavramları tarafından çıkmaz bir sokağa sürüklenmekten kurtulamazlar.
Görmüyor musun?
Görmüyor musun? O hâlde ne duruyorsun? Kalk ayağa öyleyse!
Müjdeci Ol!
   İlim, irfan, hikmet burçlarında hakikat medeniyetinin sönmeyen nûruyla insanlığı, varlığı ve bütün dünyayı aydınlatacak, esenliğe çıkaracak, kardeşliğe, adalete ve hakkaniyete çağıracak hakikat çağının habercisi hakikat bayrağını dalgalandır!
Dikkatli Ol!
Eğer büyük hatalar yapmaz, geleceğe iyi hazırlanırsak tarihi biz yapacağız yeniden
Şimdi Çalışma Zamanı
Kaybedecek vaktimiz yok: Önce insan, sonra insan ve her zaman insan!
İnsan olmadan asla!










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder