29 Kasım 2022 Salı

EĞİTİMLİ İNSAN ÜLKESİNİ KALKINDIRIR

 LİDER ÖĞRETMEN

Lider:Gücü, ünü ve toplumsal yeri dolayısıyla, belli zaman ve durumlar içinde, ilişkili bulunduğu küme

veya toplumun tutum, davranış ve etkinliklerini değiştirip yönetme yeteneğini gösteren kimse, önder,

şef, alemdar.

Öğretmen:Mesleği bilgi öğretmek olan kimse, hoca, muallim, muallime.

Cahillik her kusurun anasıdır. Bir ülkenin geri kalmışlığının, ekonomik anlamda yoksulluğunun,

toplumsal hoşgörüsüzlüğünün, sivil toplum kültürünün olmayışının, toplumsal ahlâk yoksunluğunun;

velhasıl her bozukluğun arkasında eğitimsizlik vardır. Evliya Çelebi, “her şeyin ilmi, cehlinden yeğdir”,

der.

Kıtaları çarşaf keser gibi kesip aşan atalarımız, sadece kılıç gücüne sahip değildi. İlim, irfan, kitap, bilgi,

ilim adamına saygı da onlardan sorulurdu. Osmanlı Devleti’nin başkenti İstanbul’da bulunan

Süleymaniye Kütüphanesi, hâlen dünyanın en zengin yazma eserler kütüphanesidir. Velhasıl

Kanunîlerin, Fatihlerin, Yavuzların torunları, bilgisizlik hastalığına sonradan yakalandı.

Cahil bir toplumun kalkınmasını beklemek gerçekçi değildir. Ve dolayısıyla bilgisiz insanların ülke

kalkınmasına katkıda bulunmasını beklemek de imkânsızdır. Bilgisizliğin kati ilâcı ilimdir. İnsanları,

bilgisizlik karanlığından kurtaracak olan ise öğretmenlerdir. Marifet, iltifata tabidir.

ÖĞRETMENLERİN İTİBARININ YÜKSELTİLMESİ

Öğretmenlik mesleğinin her şeyden önce toplumda itibarlı hâle getirilmesi gereklidir. Bunun için

öğretmen adaylarının çok iyi eğitilmesi, hizmet içi eğitim kursları ile devamlı şekilde bilgilerinin

artırılması, yenilenmesi gerekir. Almanya, Japonya, İngiltere gibi kalkınmış ülkelerde öğretmenlerin

aldığı ücret, doktor ve mühendislerden daha az değildir. Örneğin, Japonlar, anaokulu öğretmenlerine

profesör maaşı ödemektedirler. Finli bir eğitimci ise, bana ilkokulları verin, size ideal bir millet

vereyim, demiştir.

Öğretmenler, bir yandan meslekî çalışmalarını en iyi şekilde sürdürürken öte yandan örgütlenmek

zorundadır. Örgütsüz öğretmen demek, mesleki itibarının yükseltilmesini başkasından bekleyen

öğretmen demektir. Halbuki bugün yaşadığımız dünyanın gerçekliği, hak verilmez, alınır, şeklindedir.

Hele ileri kapitalist toplumlarda, itibar ve ekmek, aslanın ağzındadır. Bu sebeplerden ötürüdür ki iyi

bir öğretmenin en temel vasfı, kendi hak mücadelesini sivil toplum örgütlerine ve özellikle sendikalara

üye olarak vermektir. Bugün itibariyle sendikalı işçiler, sendikasız işçilerden çok daha fazla ücret

almakta, çok daha fazla sosyal haklara sahip bulunmaktadır.

ÖĞRETMENİMİZ, MESLEĞİNİ DÜNYA ÇAPINDA YAPMALI

Her meslektaşımız görevini yerine getirirken Amerikalı, Kanadalı, Japon, Alman meslektaşları ile

yarışmaktadır. Eğitimde dünya ile yarışmayan bir millet; bilim, teknoloji, ekonomi, ahlâk, sanat ve

medeniyet alanında da yarışamaz ve ezilir, sömürülür. Her öğretmen kendi alanı ile ilgili uluslararası

gelişmeleri yakından takip etmeli ve öğrencilerini dünya ile yarışa hazırlamalıdır.


ÖĞRETMEN KENDİNİ YENİLEMELİ

Öğretmenlik sevgi, fedakârlık ve özveri üzerine kurulu bir meslektir. Hiçbir mesleğin, insanı yeniden

yoğurma, iyi bir ahlâk kazandırma ve geleceğe en iyi şekilde hazırlama gibi kutsal ve zor bir misyonu

yoktur. Marangozu düşünelim. Onun işi ağaca kapı, pencere, masa, sandalye vb. şekli vermektir. Ağaç

ve tahta, marangoza direnmez. Doktorları düşünelim. Hastalar, doktora ihtiyaçları olduğunu bilir;

muayene olurken, ameliyat edilirken ona yardımcı olur. İstisnalar dışında hastalar doktora direnmez.

Fakat öğrenciler, istisnaları dışında, öğretmenlere direnirler. Verilen ödevleri yapmayan, dersine günü

gününe çalışmayan, sınav sırasında kopya çeken öğrenci sayısı az değildir. Özellikle gündemden uzak,

hayatın gerçeklerinden kopuk müfredat programları, (Amerika’da yapılan bir istatistiğe göre,

müfredat programları öğrencilerin %60’ının ilgisini çekmiyor.) çocukların ilgisini çekmemekte,

kendisine anlatılanları çoğu zaman faydalı bulmayan öğrenci, öğretmenlere direnmektedir. Direnme

en pasif hâliyle ders çalışmamak şeklinde ortaya çıkar. Derste konuşma, gürültü yapma, öğretmene

karşı gelme, okul kurallarına uymama, yönetmelikleri çiğneme, bir çeşit direnme biçimi olarak

algılanmalıdır.

Direnme ile karşı karşıya kalan öğretmen, iki seçenekten birini yapar:

a. Öğrenciye boyun eğdirmek için baskı uygular.

b. Öğrenciyi ikna yolunu seçer.

Anlatılan derslerin kendisine faydalı olduğunu; tembelliğin, direnmenin, disiplinsizliğin kendisine

faydası olmadığını öğrenciye anlatmak, ikna yolunu seçmek demektir. Bu yolu, ancak lider

öğretmenler tutabilir. Her zaman benim dediğim olacak diyen patron tipli öğretmen, baskıcı ve

dayakçıdır. Öğrencinin gönlüne girmeyi hiç denemez, onu anlama taraftarı değildir. Kalabalık

sınıflarda, anne ve babanın eğitime katılmadığı yerlerde, öğrenciyi ikna etmek; yani lider öğretmen

olmak hiç de kolay değildir ama tutulacak tek yol budur. Not tehdidi, dayak, disiplin kurulu ve okuldan

uzaklaştırma yoluyla öğrenci üzerinde baskı kurulabilir. Fakat baskı, hiçbir yerde eğitimin kalitesini

artırmaz ve çocuklar üzerinde nadiren olumlu etki bırakır. Çoğu zaman, direnen öğrenci, bedelini

ödemeyi göze alır. Bu bedel okuldan atılmak olsa bile. Ödüller, eğitimin kalitesinin artmasında

disiplinden daha etkilidir. Öğrenci, ödüle karşı direnmez, ama dayak ve cezaya direnir.

İyi bir öğretmen şu niteliklere sahip olmalıdır:

1. Mesleğini çok sevmeli. İdealist olmalı.

2. Öğrencilerini, kendi çocukları gibi sevmeli.

3. Eğitim metotlarını bilmeli.

4. Öğrenci psikolojisini bilmeli.

5. Sınıf psikolojisini ve toplum sosyolojisini bilmeli.

6. Eğitimin mantığını bilmeli ve bunu öğrenciye kavratabilmeli.

7. Sabırtaşı olmalı


8. Fedakârlıktan kaçınmamalı. Dersi derste bitirmemeli. Okul bahçesini, koridorları, sokakları da sınıf

olarak görmeli. Gerekirse öğrencinin evine kadar gitmeli, gerektiğinde öğrenciyi evine davet

edebilmelidir.

9. Mesleğiyle ilgili yeni metotları öğrenmeli.

10. Arkadaşları ile takım çalışması yapabilmelidir.

11. idare ile iyi ve sıkı diyaloglar geliştirmeli.

12. Dil öğrenmeli. Yeni kültürleri tanımaya meraklı olmalı

13. Çok okumalı. Her ay en az iki kitap bitirmelidir.

14. Eğitimle ilgili seminer, konferans, panel vb. çalışmaları takip etmelidir.

15. Sürekli kendisini yenilemelidir.

16. Demokrat olmalı, öğrencileri kişilikli ve kimlikli yetiştirmelidir.

17. Çocuklara okuma, araştırma, bilgi edinme aşkı vermelidir.

18. Ezberci değil, yetenekleri geliştirici bir eğitim metodu takip etmelidir.

19. Çocukları geleceğe hazırlamayı hedef edinmelidir.

20. Sivil toplumun bir bireyi olmalı ve öğrencilerini sivil toplum örgütlerine üye olmaya

yönlendirmelidir. Medeni cesaret sahibi olmalı ve öğrencilerini cesur yetiştirmelidir.

21.Mevzu vatan savunması, milletin iradesine sahip çıkmak olduğunda, tıpkı 15 Temmuz hain darbe

girişiminde olduğu gibi en önde olmalıdır. En ileride olmaktan korkmamalı, kaçınmamalıdır!

EĞİTİMLİ İNSAN ÜLKESİNİ KALKINDIRIR

Demokrasi ile yönetilen ülkelerin, kalkınmış olmaları rastlantı değildir. Amerika, Almanya, İngiltere,

Fransa ve Japonya’da “darbe olmazken” Türkiye’de dört darbenin olması, rektörlerin yürüyüş yapıp

“ordu göreve” pankartı taşıması tesadüfî değildir. Bu durum, okullarımızdaki eğitimin demokratik

olmadığını gösterir. Demokrasi eğitimini verecek olan, öğretmendir.

İlim ve teknolojiye önem vermeyen ülkeler kalkınamaz. Bu ülke, okulların ekonomik hayatla ilgisinin

olmamasının bedelini, fakir kalmak suretiyle ödemektedir. Üniversiteye giremeyecek öğrencilerin düz

liselere gitmesi önlenmeli, meslek liselerinin oranı, %70’i bulmalı; her mesleğin okulu açılmalıdır.

Üniversiteler, sanayi kuruluşları ile iç içe olmalı, ülkemizin ekonomik kalkınmasına katkıda

bulunmalıdır. Bütün bunları yapacak olan öğretim görevlileri ve öğretmenlerdir.

Mesleğini en iyi yapan öğretmen, sivil toplum örgütü üyesi olan ve haklarını demokratik yollarla

arayan öğretmendir. Öğretmenimizin ve öğretmenlik mesleğinin itibarını artırmaya mecburuz. Bunu

başkasından bekleme lüksüne sahip değiliz. Bugünden tezi yok, kollarımızı sıvamak zorundayız.

Meslektaşlarımızın hepsini sendika üyesi yapmalıyız, eğitim ve öğretimin kalitesini yükseltmek için

hep birlikte çaba harcamalıyız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder